İç Hastalıkları

İç hastalıkları; sindirim sistemi hastalıkları, solunum yolu hastalıkları, ateşli hastalıklar, böbrek, kalp, karaciğer hastalıkları, kan hastalıkları, tiroid hastalıkları, diyabet ve yüksek tansiyon gibi metabolik hastalıkların ilk teşhis ve tedavileri yapılmaktadır.
Tıpta yaşanan gelişmeler ve teknolojik ilerlemeler ışığında İç Hastalıkları bölümü, hastalık gruplarına göre yan dallara ayrılmıştır. Hematoloji, Endokrinoloji, Gastroentroloji, Nefroloji gibi yan dalları bünyesinde barındıran bölümümüz, haftanın 7 günü 24 saat tanı ve tedavi hizmeti vermektedir. Hastaya konulan teşhis doğrultusunda gerekli durumlarda; Kardiyoloji, Göğüs Hastalıkları, Enfeksiyon Hastalıkları, Nöroloji, Psikiyatri ve tüm cerrahi bölümleri ile işbirliği içinde multidisipliner hizmet vermektedir.
İnsanın bir bütün olarak ele alınarak tüm tetkiklerin bir bütünlük halinde yapıldığı İç Hastalıkları bölümü, hastalıkların doğru teşhisinde büyük önem taşımaktadır. Fiziki muayenenin yanı sıra; İç Hastalıkları uzmanın talebi doğrultusunda; laboratuvar tetkikleri, radyolojik incelemeler, gerekli durumlarda endoskopik incelemeler, EKG ve ekokardiyografi gibi gerekli tüm tetkikler kullanılarak hastalıklara erken ve kesin tanı konulmaktadır.
Ayrıca; İç Hastalıkları bölümümüzde cinsiyet ve yaş gruplarına göre özel hazırlanmış check-up programları uygulanmaktadır. Sağlığın korunmasını ve hastalıkların erken teşhis edilmesini sağlayan check-up programları erken teşhisin hayatı önem taşıdığı hastalıklarda tedaviye erken başlanması ve başarıyla sonuçlanması ihtimalini arttırmaktadır.
İç Hastalıkları bölümümüzün yan dal branşları nelerdir?
- Hematoloji
- Onkoloji
- Nefroloji
- Endokrinoloji
- Romatoloji
- Gastroenteroloji
Polipler hücrelerin, normale oranla daha fazla arttığı kitlelerdir. Polipler, kalın bağırsakta en sık karşılan tümör çeşitleridir. Ancak vücudun diğer kısımlarında da görülebilmektedirler.
Suyun yaşamımızdaki katkısı büyük. Öyle ki; su olmadan organlarımızın çalışabilmesi ve yaşamımızı devam ettirmemiz mümkün değil! Su, bizim vazgeçilmez yaşam gücümüz. Vücudumuzun yaklaşık yüzde 60’ını oluşturuyor ve her şeyin problemsiz bir şekilde çalışmasını sağlıyor.
Lenf sistemi; lenf damarları, lenf bezleri, lenf sıvısı ve lenf hücrelerinden oluşan, doku ve organları kapsayan bir ağdır. Lenf sistemi; vücudun toksinlerden, atıklardan ve diğer zararlı materyallerden arınmasına yardımcı olur.
Toplumumuzda sıkça ve her yaşta görülebilen böbrek iltihabı nedir? Nedenleri ve belirtileri nelerdir? Tedavisi nedir, önleyebilir mi? Böbrek enfeksiyonuna dair merak ettiğiniz tüm soruları sizler için yanıtladık.
Akromegali, beynin tabanında yer alan hipofiz bezinin ön lobundan çok miktarda büyüme hormonun salgılanmasına bağlı olarak gelişir. Nadir bir hastalık olup, tedavi edilmemesi durumunda; iç organlarda ciddi sorunlara yol açabilecek etkilere neden olabilir.
Safra, karaciğerimizin altında bulunan ve armuda benzeyen bir sindirim organıdır. Safra kesesinin rolü, karaciğerin ürettiği safra sıvısını depolamaktır. Safra sıvısı ise; bağırsağa dökülerek, yağların ve yağda eriyen vitaminlerin emilimini yapan bir sıvıdır.
Birçok hastalığın tedavisinde kullanılan kortizon, böbreküstü bezlerinde üretilen oldukça önemli bir hormondur. Vücuda birçok faydası olan ve ilaçlara da katılan kortizon, fazla kullanıldığında veya üretildiğinde ise pek çok ciddi hastalığa sebep olabilir.
Gaz çıkarma, aşırı havanın vücuttan çıkarılmasına denilmektedir. Herkeste olabilen doğal bir vücut tepkisidir. Ancak gaz çıkarma, toplum içerisinde kaba bir davranış kabul edildiği için kişileri zor durumda bırakabilir veya kişiyi alay konusu yapabilir.
Herhangi bir sağlık problemi olmayan kişiler için, ramazan ayında oruç tutmanın, genel sağlığımız üzerindeki olumlu etkilerini hepimiz biliyoruz. Ancak ramazan ayında zaman zaman, ihmal edilen bazı davranışlar sağlığımızı olumsuz etkileyebilmektedir.
Safra, karaciğerimizin altında bulunan ve armuta benzeyen bir sindirim organıdır. Safra kesesinin rolü, karaciğerin ürettiği safra sıvısını depolamaktır.
Beyinde yer alan epifiz bezinden genellikle akşamları yani karanlık olduğunda salgılanan hormona melatonin hormonu denir.
B12 vitamini B vitaminleri gibi suda çözünen bir vitamindir. Merkezi sinir sisteminin etkin faaliyet göstermesi için B12 vitaminine ihtiyaç duyulur içerisinde kobalt bulunan vücudumuzda önemli vitaminlerden biridir.
Diyabet bulaşıcı bir hastalık değildir ancak son yıllarda, Dünyada bir salgın hastalık kadar yaygın görülmektedir.
Osteomiyelit; enfeksiyon nedeniyle kemik iliği ve çevresindeki kemiğin iltihaplanmasına verilen isimdir.
Alkollü araç kullanmanın trafik kazalarına neden olduğunu ya da fazla alkol tüketiminin karaciğer sirozuna yol açtığını hepimiz biliyoruz.
Yorgunluk modern hayatın en önemli ve en sık karşılaşılan sağlık sorunlarından biridir.
Yaz veya kış ayı olsun fark etmeksizin, bakterilerin sebep olduğu enfeksiyonların sonucunda herkes hasta olabiliyor.
Kolesterol ile alakalı duyduğumuz doğru veya yanlış birçok bilgi var. Peki bunlardan hangileri doğru?
Yaş ilerledikçe bütün vücutta olduğu gibi, gözlerde de zamanla bozulmalar meydana gelmektedir.
Gebelik sürecinde hızla büyüyen bebeğin ihtiyaçlarının karşılanması ve anne adayının doğum esnasındaki kan kaybına karşı direncinin artırılması amacıyla kalp ve dolaşım sisteminde bazı değişiklikler gözlemlenir
Erektil disfonksiyon, yaşam kalitesini etkileyen ciddi bir sağlık sorunudur.
Gestasyonel Diyabet yani gebelik şekeri, ilk kez gebelikte saptanmış kan şekeri yüksekliği demektir.
Sindirim sistemi; ağızdan başlar ve makata kadar devam eder.
Halk arasında şeker hastalığı olarak bilinen diyabet hastalığı, kandaki şeker seviyesinin normalin üzerine çıkmasına denilmektedir.
Düzenli yürüyüş, sağlıklı ve kaliteli yaşam için vazgeçilmez bir aktivitedir.
Kan, yapısında pek çok farklı hücreyi içerir. Sayısı diğerlerine göre daha fazla
Karaciğer rahatsızlıklarının pek çoğunun kaynağı yağlanmadır.
Şeker hastalığı, pankreasın istenilen kadar insülin direnci üretememesi
D vitamini eksikliği bütün vücudu etkiliyor!
Ramazan ayında diyabet hastalarında, uzun süreli açlık sonucu şeker yükselmesi, şeker düşmesi, şeker koması, tansiyon yükselmesi, kalp krizi ve felç riskinde artma gibi çeşitli istenmeyen durumlar ortaya çıkmaktadır.