Regürjitasyon ve Reflü Arasındaki Fark Nedir?
Regürjitasyon ve reflü sıklıkla karıştırılır. Her ne kadar benzerlik gösterse de aralarında farklılıklar görülür. Regürjitasyon mideden sütün ağıza doğru normal bir süreç ile gelmesidir. Özellikle bebeklerde görülür. Reflü ise mideden ağıza yiyeceklerin hızlıca gelmesi olarak belirti verir.
Regürjitasyon nedir?
Sütün mideden ağza gelmesidir. Kusma ile aynı değildir. Bebeklerde bu belirtiler sıklıkla görülür.
Reflü nedir? Belirtileri nelerdir?
Ülkemizde reflü hastalığı oldukça yaygındır ve erişkinlerin yaklaşık %20'sinde reflü görülmektedir. Yemek borusuna gıdalarla birlikte mide asidinin geri dönüşü ile birlikte patolojik olaylar başlamaktadır. Mide duvarı aside dirençli tip mukozaya yani bir örtüye sahipken, yutma borusunun örtüsü (mukozası) aside karşı dirençli değildir. Hassas olan yemek borusu dokusu, asitle karşılaştığında hasar görmeye başlar. Bu hasarın ve reflünün şiddetine göre yakınmalar değişir. Reflü hastalığının çok değişik belirtileri olmasına karşın en sık karşılaşılan bulguları göğüs kafesi arkasında yanma ve ağıza acı su gelmesidir. Bazen de ses telleri bölgesini ve çevresini ön planda etkilediğinde kuru öksürük, boğazda gıcıklanma,ses değişiklikleri, boğaz temizleme ihtiyacı yapar. Özellikle yakınmalar yemek sonrası, gece yatarken fazlalaşabilir.
Tanıda en etkili ve en kolay yöntem endoskopidir (yemek borusu ve midenin içine aletle bakmak). Bu yöntemle kapak durumu, yemek borusunun hasarı ve mide yüzeyindeki diğer rahatsızlıklar saptanır. Bu yöntemle saptanamayan ve klinik olarak belirgin reflüsü olan hastalara yemek borusundaki asit miktarını ve basıncı ölçecek şekilde ileri incelemeler yapılabilir. Ancak bunlara nadiren gerek duyulur.
- Her şeyden önce yemek yedikten hemen sonra yatmayın. Yatmak için en az 3 saat geçmesini bekleyin. Çünkü mide asit miktarı yatarken çoktur. Yattığınızda ise baş-boyun bölgenizi yukarıya koyun. Yatarken mümkünse sol yana doğru yatın.
- Asitli ve gazlı içeceklerden, alkol, kahve, yağlı yiyecekler, kızartmalar, soslu, mayonezli kremalı, acı ve baharatlı yiyecekler, çikolata, soğan, sarımsak gibi besinlerden uzak durun.
- Özellikle düşük şekerli gıdalar tüketin.
- Aspirin ya da ağrı kesici ilaçların mümkün olduğunca az kullanılması gerekir.
- Sigarayı mutlaka bırakmalısınız.
- Az ama sık yemek yenmelidir. Mide şişirilmemeli. Yavaş ve bol çiğneyerek yenmeli. Diş probleminiz varsa mutlaka çözün.
- İdeal kilonuzda olmanız gereklidir. Kilo verin. (Bazı kilolu hastaların tüm reflü şikayetleri 10-15 kg verdiklerinde kaybolabilmektedir)
- Kemeri çok fazla sıkmayın, dar giysilerden kaçının.
- Çok fazla güç gerektirecek işlerden uzak durun.
Tedavide yukarıda önerilen noktalara uymak, gerektiği dozda ve sürece ilaç tedavisi kullanmak gereklidir. Bazen hastalara cerrahi müdahale yapmak gerekebilir.
- Yemek alışkanlıkları: Midenin aşırı doldurulması ve özellikle dolu mide ile yatma, yağlı-kızartmalı yemekler, acele yemek yeme, salçalı-soslu besinler, fazla kahve tüketilmesi, gazlı içecekler
- Aşırı kilo: Reflünün en sık rastlanılan nedeni olan mide fıtığı, obez insanlarda normal kişilere göre çok daha fazla görülmektedir. Karın içindeki aşırı yağlanma, karın içi boşluktaki basıncı arttırdığından reflü oluşumu kolaylık kazanmaktadır. Obezitenin oluşumunda etkisi olan kötü beslenme alışkanlıkları reflü oluşumunu kolaylaştırmaktadır.
- Gebelik ve karnı sıkıca saran korse gibi giyecekler: Karın içi basıncının arttırarak reflüye neden olurlar (aşırı kiloya benzer şekilde).
- Bazı ilaçlar, alkol, sigara, stres.
- Mide fıtığıyla reflü hastalığı bilinenin aksine aynı şey olmamakla birlikte, mide fıtığı reflünün oluşmasını kolaylaştırmaktadır.
Benzer Yazılar
Salmonella, insanlarda şiddetli ishal ve ateşe sebebiyet veren oldukça zararlı bir bakteridir.
Son yıllarda yanlış beslenme alışkanlıkları ve hareketsizlik mide ve bağırsaklarda olumsuz etkilere neden oluyor. Sindirim sistemi tanı ve tedavisinde kullanılan, ucunda kamera bulunan bir cihazla organların incelenmesine endoskopi denilirken,
Endoskopik Retrograd Kolanjiyopankreatografi olarak açılan ERCP; karaciğer, safra kesesi, safra kanalı ve pankreas gibi alanlardaki sorunları tespit etmek ve tedaviye yön vermek için uygulanmaktadır. Radyolojik ve endoskopik bir işlemdir, Gastroenteroloji uzmanları tarafından gerçekleştirilir. Vücutta kesi açılmaz, sindirim boşlukları kullanılır.
Gizlice gelişim gösteren hastalıklardan olan yemek borusu kanseri büyütülmeyen küçük görülen yutkunma zorluğu ile ön sinyallerini verebilir.
Sindirim sistemi; ağızdan başlar ve makata kadar devam eder.
Ülseratif kolit; sadece kalın bağırsağı tutan bir hastalıktır. Bağırsağın iç yüzeyinden başlıyor ve de rektum denilen alt kısımdan giden bir hastalık olarak bilinir. Bu rahatsızlık akut alevlenme periyotları ve ishal belirtileri arasında görülür. Kronik bir hastalıktır.
Suyun yaşamımızdaki katkısı büyük. Öyle ki; su olmadan organlarımızın çalışabilmesi ve yaşamımızı devam ettirmemiz mümkün değil! Su, bizim vazgeçilmez yaşam gücümüz. Vücudumuzun yaklaşık yüzde 60’ını oluşturuyor ve her şeyin problemsiz bir şekilde çalışmasını sağlıyor.
Özofagus (Yemek Borusu) Kanseri boğazımızdan mideye kadar giden yemek borusunda
Vücudun; çiğneme, sindirim, emilim ve boşaltım görevlerinin yapıldığı ve ağızdan anüse kadar kapsadığı bölüme gastrointestinal sistem cerrahisi adı verilmektedir.