Bize Sorun

Aşağıdaki formu doldurarak bilgi talep edebilirsiniz.

7/24 Yanınızdayız

Regürjitasyon ve Reflü Arasındaki Fark Nedir?

Regürjitasyon ve Reflü Arasındaki Fark Nedir?

Regürjitasyon ve reflü sıklıkla karıştırılır. Her ne kadar benzerlik gösterse de aralarında farklılıklar görülür. Regürjitasyon mideden sütün ağıza doğru normal bir süreç ile gelmesidir. Özellikle bebeklerde görülür. Reflü ise mideden ağıza yiyeceklerin hızlıca gelmesi olarak belirti verir. 

Regürjitasyon nedir?

Sütün mideden ağza gelmesidir. Kusma ile aynı değildir. Bebeklerde bu belirtiler sıklıkla görülür.

Reflü nedir? Belirtileri nelerdir?

Ülkemizde reflü hastalığı oldukça yaygındır ve erişkinlerin yaklaşık %20'sinde reflü görülmektedir. Yemek borusuna gıdalarla birlikte mide asidinin geri dönüşü ile birlikte patolojik olaylar başlamaktadır. Mide duvarı aside dirençli tip mukozaya yani bir örtüye sahipken, yutma borusunun örtüsü (mukozası) aside karşı dirençli değildir. Hassas olan yemek borusu dokusu, asitle karşılaştığında hasar görmeye başlar. Bu hasarın ve reflünün şiddetine göre yakınmalar değişir. Reflü hastalığının çok değişik belirtileri olmasına karşın en sık karşılaşılan bulguları göğüs kafesi arkasında yanma ve ağıza acı su gelmesidir. Bazen de ses telleri bölgesini ve çevresini ön planda etkilediğinde kuru öksürük, boğazda gıcıklanma,ses değişiklikleri, boğaz temizleme ihtiyacı yapar. Özellikle yakınmalar yemek sonrası, gece yatarken fazlalaşabilir.

Tanıda en etkili ve en kolay yöntem endoskopidir (yemek borusu ve midenin içine aletle bakmak). Bu yöntemle kapak durumu, yemek borusunun hasarı ve mide yüzeyindeki diğer rahatsızlıklar saptanır. Bu yöntemle saptanamayan ve klinik olarak belirgin reflüsü olan hastalara yemek borusundaki asit miktarını ve basıncı ölçecek şekilde ileri incelemeler yapılabilir. Ancak bunlara nadiren gerek duyulur.

  • Her şeyden önce yemek yedikten hemen sonra yatmayın. Yatmak için en az 3 saat geçmesini bekleyin. Çünkü mide asit miktarı yatarken çoktur. Yattığınızda ise baş-boyun bölgenizi yukarıya koyun. Yatarken mümkünse sol yana doğru yatın.
  • Asitli ve gazlı içeceklerden, alkol, kahve, yağlı yiyecekler, kızartmalar, soslu, mayonezli kremalı, acı ve baharatlı yiyecekler, çikolata, soğan, sarımsak gibi besinlerden uzak durun.
  • Özellikle düşük şekerli gıdalar tüketin.
  • Aspirin ya da ağrı kesici ilaçların mümkün olduğunca az kullanılması gerekir.
  • Sigarayı mutlaka bırakmalısınız.
  • Az ama sık yemek yenmelidir. Mide şişirilmemeli. Yavaş ve bol çiğneyerek yenmeli. Diş probleminiz varsa mutlaka çözün.
  • İdeal kilonuzda olmanız gereklidir. Kilo verin. (Bazı kilolu hastaların tüm reflü şikayetleri 10-15 kg verdiklerinde kaybolabilmektedir)
  • Kemeri çok fazla sıkmayın, dar giysilerden kaçının.
  • Çok fazla güç gerektirecek işlerden uzak durun.

Tedavide yukarıda önerilen noktalara uymak, gerektiği dozda ve sürece ilaç tedavisi kullanmak gereklidir. Bazen hastalara cerrahi müdahale yapmak gerekebilir.

  1. Yemek alışkanlıkları: Midenin aşırı doldurulması ve özellikle dolu mide ile yatma, yağlı-kızartmalı yemekler, acele yemek yeme,  salçalı-soslu besinler, fazla kahve tüketilmesi, gazlı içecekler
  2. Aşırı kilo: Reflünün en sık rastlanılan nedeni olan mide fıtığı, obez insanlarda normal kişilere göre çok daha fazla görülmektedir. Karın içindeki aşırı yağlanma, karın içi boşluktaki basıncı arttırdığından reflü oluşumu kolaylık kazanmaktadır. Obezitenin oluşumunda etkisi olan kötü beslenme alışkanlıkları reflü oluşumunu kolaylaştırmaktadır.
  3. Gebelik ve karnı sıkıca saran korse gibi giyecekler: Karın içi basıncının arttırarak reflüye neden olurlar (aşırı kiloya benzer şekilde).
  4. Bazı ilaçlar, alkol, sigara, stres.
  5. Mide fıtığıyla reflü hastalığı bilinenin aksine aynı şey olmamakla birlikte, mide fıtığı reflünün oluşmasını kolaylaştırmaktadır.

 

Benzer Yazılar

Yemek Borusu Kanserinden Cerrahi Yöntem İle Kurtulmak Mümkün!
Yemek Borusu Kanserinden Cerrahi Yöntem İle Kurtulmak Mümkün!

Özofagus (Yemek Borusu) Kanseri boğazımızdan mideye kadar giden yemek borusunda

Devamı

Endoskopik Reflü Tedavisi
Endoskopik Reflü Tedavisi

18 yaşından büyük ve sfinkter gevşekliği 3 cm’nin altında olan hastalar için uygun bir tedavidir. Sürekli ilaç kullanmak zorunda olan hastalar için de tercih edilebilir.

Devamı

Karın Zarı Kanseri Kimlerde Görülür?
Karın Zarı Kanseri Kimlerde Görülür?

Karın içi organları kaplamış ince tabaklı karın zarının; kötü huylu tümör hücreleri tarafından tutulmuş olmasına karın zarı kanseri adı verilir.

Devamı

Gastrointestinal Sistem Cerrahisi
Gastrointestinal Sistem Cerrahisi

Vücudun; çiğneme, sindirim, emilim ve boşaltım görevlerinin yapıldığı ve ağızdan anüse kadar kapsadığı bölüme gastrointestinal sistem cerrahisi adı verilmektedir.

Devamı

Mucizevi Güç: Su!
Mucizevi Güç: Su!

Suyun yaşamımızdaki katkısı büyük. Öyle ki; su olmadan organlarımızın çalışabilmesi ve yaşamımızı devam ettirmemiz mümkün değil! Su, bizim vazgeçilmez yaşam gücümüz. Vücudumuzun yaklaşık yüzde 60’ını oluşturuyor ve her şeyin problemsiz bir şekilde çalışmasını sağlıyor.

Devamı

Salmonella Nedir?
Salmonella Nedir?

Salmonella, insanlarda şiddetli ishal ve ateşe sebebiyet veren oldukça zararlı bir bakteridir.

Devamı

Yaz Aylarının Büyük Tehlikesi: Havuzlar!
Yaz Aylarının Büyük Tehlikesi: Havuzlar!

Ortak kullanılan havuzlar; ishal, mantar, idrar yolları, kulak ve göz enfeksiyonlarına sıklıkla sebep olur.

Devamı

Ülseratif Kolit Tedavisi
Ülseratif Kolit Tedavisi

Ülseratif kolit; sadece kalın bağırsağı tutan bir hastalıktır. Bağırsağın iç yüzeyinden başlıyor ve de rektum denilen alt kısımdan giden bir hastalık olarak bilinir. Bu rahatsızlık akut alevlenme periyotları ve ishal belirtileri arasında görülür. Kronik bir hastalıktır.

Devamı

Bağırsak Polipleri Nedir?
Bağırsak Polipleri Nedir?

Polipler hücrelerin, normale oranla daha fazla arttığı kitlelerdir. Polipler, kalın bağırsakta en sık karşılan tümör çeşitleridir. Ancak vücudun diğer kısımlarında da görülebilmektedirler.

Devamı

Bölüm Doktorlarımız