Kıl Kökü İltihabı Neden Olur?
Kıl kökü iltihabı nedir?
Kıl kökü iltihabı; foliküler ünite olarak adlandırdığımız kıl ve yağ bezlerinden oluşan ünitenin; bakteri, mantar, parazit ya da virüs gibi birtakım etkenler ile enfekte olması anlamına gelir. Koltuk altı, sırt, bacak, göğüs, kalça ve yüz gibi vücudun çeşitli yerlerinde görülebilir.
- Yüzeysel kıl kökü iltihabı dediğimiz çeşidinde bir ya da birden fazla kılın çevresinde küçük bir sivilce gibi pembe renkli kabarık lezyon görülür. Kaşınabilir, açılabilir ve daha sonra kabuklanabilir. Çocuk ve yetişkin olmak üzere hemen hemen herkeste görülebilen bu durum; sıklıkla saçlı deri, sırt ve kalça bölgelerinde meydana gelir. Birkaç gün içinde iz kalmadan iyileşebileceğinden tedavi gerektirmeyebilir.
- Derin kökü iltihabında ise renk kırmızıdır ve sert bir nodül varlığı hissedilir. Çoğu zaman ağrılı olur. Çoğu zaman iz kalarak iyileşme gösterirler. Bu döküntülerde yaklaşılan yöntem; ağızdan tedavi ya da enfeksiyonun boşaltılabilmesi için yapılacak küçük müdahalelerdir.
Kıl kökü iltihabı neden olur?
Kıl kökü iltihabına; Staphylococcus aureus gibi bakteriler, mantarlar, virüsler ve parazitler yol açar. Terleme, vücudun ıslak kalması, dar kıyafetler giyilmesi fazla kilolu bireylerde tenin birbirine sürtünmesi, diyabet, zayıf bağışıklık, hijyenik olmayan banyo ve havuz kullanımı gibi durumlara bağlı kıl kökü iltihabı gelişebilmektedir.
Kıl kökü iltihabı belirtileri nelerdir?
Kıl kökü iltihabında kılın çevresi pembe-kırmızı renkli görünür. Sarı-beyaz-yeşil akıntı görülebilir. Bunların çapı genellikle 2-3 mm’dir. Hafif kabarıktır, kaşıntıya neden olabilir. Lezyonlar zamanla açılır, sonrasında ise kabuklanır. Kıl üretimi olan tüm bireylerde görülebilir.
Kıl kökü iltihabı tekrarlar mı?
Kişinin yatkınlık durumuna göre kıl kökü iltihabı tekrar edebilir. Dikkat edilmesi gereken noktalara uyulmaması halinde oluşumların tekrar etmesi muhtemeldir. Kıl kökü iltihabına neden olan duruma yönelik tedavi uygulanmazsa bu oluşumlar devam edebilir.
Kıl kökü tedavi edilmezse ne olur?
Kıl kökü iltihabının ihmal edilmesi ve tedavi edilmemesi durumunda; enfeksiyon derinleşir ve çıban gibi daha derin lezyonlara dönüşebilir. Derin yerleşimi olan lezyonların doğru bir şekilde tedavi edilmesi önemlidir. Aksi takdirde; derin ve geniş yaralar oluşurken; kalıcı renk ve şekil bozuklukları da gözlemlenebilir.
Benzer Yazılar
Sindirim kanalının üst bölgesi; yani yemek borusu, mide ve on iki parmak bağırsağı endoskopi; alt kısmı olan kalın bağırsaklar ise kolonoskopi ile incelenebilmektedir.
Özafagus manometrisi, yemek borusu içine yerleştirilen özel kateter yardımı ile gerçekleştirilir. Amaç; yemek borusu kaslarının yutma esnasında kasılmaların gücünü, sıklığını ve işlevini değerlendirmektir.
Meme kanserine yakalanan kadınların büyük bir çoğunluğu; ne yazık ki tedavide, kadın kimliğinin getirdiği önemli ögelerden olan memelerini veya bir bölümünü kaybedebilmekteydi. Ancak günümüzün ilerleyen tıbbı ve teknolojileri sayesinde “meme onarım cerrahisiyle” meme kaybı yaşanmadan da meme kanseri tedavi edilebiliyor!
Yapılan araştırmalar ile erişkinlerin yaklaşık olarak %33’ünde hipertansiyon rahatsızlığının olduğu kanıtlanmıştır.
Yeni Yıl Sürprizi ile Geldi! Organları Birçok Kişiye Can Oldu!
İzsiz tiroid ameliyatı, tiroid bezinin hiçbir sorun gerçekleşmeden alınması ile çözümlenen bir yöntemdir.
Ünlü Oyuncu Sitare Akbaş, İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi’nde Başarılı Bir Tedavi Geçirdi
Kasık Fıtık Total Ekstraperitoneal Ameliyatı Nedir?
Günümüzde obezite cerrahisinde en sık yapılan iki ameliyat; gastrik bypass (mide baypası) ve sleeve gastrektomi (tüp mide) ameliyatlarıdır.
Kolon (kalın bağırsak) ve rektumdan (makat) köken alan kanserlere, kolorektal kanser denilmektedir. Kolorektal kanserler ülkemizde en sık görülen 3. kanser türüdür.