Saç Ekiminde Donör Alanı Belirlenmesi Nasıl Yapılır?
Saç Ekiminde Donör Alanı Belirlenmesi Nasıl Yapılır?
Türkiye’de saç ekimi operasyonları, gelişmiş sistemler kullanılarak yapılmakta ve giderek yaygınlaşmaktadır. Saç ekimi yapılabilmesi için saçların alınacağı donör alanın bulunması ve bu alandaki donör kapasitesinin belirlenmesi gerekmektedir. Kişiler, sağlıklı olmasına rağmen, donör alanında yeterli saç kapasitesine sahip değilse operasyonlar için uygun görülmeyebilecektir.
Donör Alanı Kriterleri
Donör alanı, saç ekimi için alınacak saç tellerinin bulunduğu bölgedir. Erkeklerde, dökülme riski en az olan ve donör olarak kullanılabilecek saç telleri, ense bölgesinde yer almaktadır. Donör alanının uygunluğu, kişinin sağlık durumuna, sağlıklı saç yapısına bağlıdır. Bunun için kişinin kronik hastalıkları değerlendirilmeli, kan testleri yapılmalıdır. Donör alanı kapasitesini şu unsurlar belirlemektedir.
- Saç telinin kalınlığı(micrometre ile ölçülür),
- Saçın şekli,
- Saç folikül yoğunluğu,
Yapılan testler ile kişide bu unsurların uygunluğu tespit edildiğinde, saç ekim operasyonlarına karar verilebilmektedir.
Greft Sayısının Belirlenmesi
Saç ekiminde istenilen başarının elde edilebilmesi için gelişmiş teknoloji sistemleri kullanılmaktadır. Saç ekiminde kullanılacak olan greft sayısının belirlenmesi, donör alanı olarak belirlenen ense bölgesindeki saç kalitesine bağlıdır. Saç derisinin yapısı, yapılacak olan işlemlerde, greft sayısın belirlenmesinde önemlidir. Greft sayı miktarı, hastaya göre değişiklik gösterebilir. Her seansta ortalama 4-5 bin greft kullanılması planlanmaktadır.
Saçın Kalitesinin Önemi Nedir?
Belirlen donör alanında bulunan ve alınabilecek greftlerin kalitesi, operasyonun başarılı olmasını ve ekilen saçların kalıcı olmasını sağlayacaktır. Saç ekiminde başarılı olmayı sağlayan unsurlar şunlardır.
- Saç yoğunluğu,
- Greft sayısı,
- Saç ekim alanı hacmi,
- Saç dökülme tipi,
- Ekilecek saçın kalitesi,
Donör alanı olarak belirlenen, ense bölgesinde bulunan saçlar, dökülme riski en az olan ve en güçlü yapıya sahip olan saç telleridir. Yapılacak olan doğru analizler, kaliteli saç tellerini ve saç ekim uygunluğunu belirleyecektir.
Saç Ekimine Engel Hastalıklar
Saç ekimi için öncelikle kişilerin, saç ekimine engel olabilecek hastalık taşıyıp taşımadıkları tespit edilmeye çalışılır. Saç ekimine engel olabilecek hastalık türlerinden bazıları şunlardır.
- Böbrek yetmezliği
- Karaciğer yetmezliği
- Kalp yetmezliği
- Kemoterapi veya radyoterapi gören kanser hastaları
- Kronik hastalıklar
Bu hastalıklar nedeniyle kişileri, saç ekimi operasyonları yapılmamaktadır. Bazı hastalıkların tedavilerinden sonra işlemler yapılabilmektedir.
Safe Donör Alanının Belirlenmesi
Saç ekim işleminde operasyonun başarılı bir şekilde gerçekleşebilmesi için donör olarak belirlenen alandaki kıl köklerinin yoğunluğu büyük bir öneme sahiptir. Saç ekiminin yapılacağı alanda yoğun ve doğal bir görünümün oluşabilmesi için, greftlerin alınacağı donör bölgesindeki kılların yoğun olması gerekir. Donör bölgenin yoğunluğu saç ekiminde büyük bir avantaj sağlar.
Safe Donör Alanının Tespiti
Saç ekim işleminde donör olarak kullanılacak olan alan belirlenirken yoğunluk dikkate alınır. Saç yoğunluğunun analizi yapılırken genellikle Norwood adı verilen bir teknik uygulanır. Norwood ölçeği olarak da bilinen bu teknik, kellik durumunu seviyelere göre ayırır. Saç ekimi işleminde donör olarak kullanılacak ilk alan genelde ense kısmıdır. Norwood tekniğinde de bu nedenle ilk olarak bu kısma bakılır.
Safe Donör Alanı Tespit Edilirken Dikkat Edilen Faktörler
Saç ekim işleminin en önemli aşamalarından biri olan safe donör alanının tespiti yapılırken dikkat edilen bazı faktörler vardır. Bunlar;
- Donör bölgesinin yoğunluğu
- Saç kalınlığı
- Santimetrekareye düşen saç kökü miktarı
- Saç kökü fazlalığı ile donör alanı doğrudan ilişkilidir. Donör alanının belirlenebilmesi için yapılan çalışmalar sonucunda, santimetrekareye düşen greft miktarının minimum 40 adet olması, santimetrekareye düşen kök miktarının ise 80 ile 100 adet arasında olması gerekir.
Safe Donör Alanı Olarak Kullanılan Bölgeler
Saç ekim işleminde safe donör alanı olarak kullanılabilecek bölgelerin tespiti genellikle saç yoğunluğuna göre değişkenlik gösterir. Saç ekimini yapacak olan doktorun ilk tercihi ense kıllarıdır. Ense kıllarında yoğunluk çok fazla değilse vücut kılları da tercih edilebilir. Ancak biz merkezimizde sadece iki kulak arkası çizgi ve verteks arasında kalan bölgeyi safe donör alanı olarak kullanmaktayız. Safe donör alanının belirlenmesi doktor tarafından yapılır.
Safe Donör Bölgesinden Kılların Alınması
Saç ekim işleminin ilk aşaması safe donör bölgesinden kılların alınmasıdır. Ekim için uygun olan donör alanı belirlendikten sonra belirlenen bölgeden zarar görmeden kılların alınması gerekir. Donör bölgesinin hazırlanması ile işleme başlanır ve 3 mm kalınlığında tıraş edilir. Daha sonrasında ince uçlu iğneler ile kılların çıkarılma işlemi uygulanır. Çıkarılan greftler içerdiği saç teli sayısına göre göre ayrıştırılır ve saç ekimi için kullanılır.
Safe Donör Bölgesinden Alım Yapıldıktan Sonra İz Kalır mı?
Saç ekimi için gerekli olan kılların safe donör bölgesinden alımı sonrası işlemi yaptıran kişilerin aklında kalan sorulardan birisi bölgede iz kalıp kalmayacağıdır. Manuel FUE tekniğinde safe donör alanı bölgesinde gözle görülür bir iz kalmaz. Greftlerin oldukça ince uçlu bir alet ile çıkarılmasından ötürü kişinin böyle bir işlem geçirdiği anlaşılmaz.
Benzer Yazılar
Türkiye’de saç ekimi operasyonları, gelişmiş sistemler kullanılarak yapılmakta ve giderek yaygınlaşmaktadır.
Çıkartılan greftlerin ekim zamanına kadar sağlıklı ve sağlam bir şekilde muhafaza edilmesi saç ekim başarısını doğrudan etkileyen bir faktördür.
Saç ekim işleminden sonra hastaların tamam iyileşmesi kısa bir zamanda gerçekleşmemektedir.
Öncelikli olarak; bir Dermatoloji uzmanına muayene olunması ve saç dökülmesine neden olan faktörlerin doğru bir şekilde belirlenmesi gerekir.
Saç ekimi işlemi, genellikle 4-6 saat aralığında süren cerrahi bir yaklaşım gerektiren lokal anestezi ile yapılan bir işlemdir.
Saç nakli işlemlerinde ilk defa Kanada’da uygulanmaya başlanan ve daha sonrasında Türkiye’de de uygulamasına geçilen Lateral Slit yöntemi, açılan kanallara yönlendirme yapılması şeklinde tanımlanabilir.
Saç ekimi yaptırmak isteyen kişiler, ön muayeneye alınır ve ekim yapılacak olan alanın hacmi belirlenir. Daha sonra, donör kapasitesi incelenir ve saç ekimi yapılacak olan alanın hacmine yeterli olup olmayacağı değerlendirilir. Ensede, iki kulak arası bölgede kalan donör alanı, saç ekimi için yeterli olup olmadığı değerlendirilir.
Saç Mezoterapisi, sağlıklı saçlar için saç köklerini besleyen mineral, protein, vitamin ve enzimlerin saçlı deriye enjekte edilmesi ile yoluyla uygulanan bir tedavi yöntemidir.