Kanser Tedavisinde Doğurganlık Korunabiliyor
Kanser tedavisi gören kadınların doğurganlık yetilerini koruyabilmek mümkün…
Binlerce kadın, kansere bağlı olarak aldıkları kemoterapi tedavilerinde ilaç kullanıyorlar. Bu tedavilerde çok sık olarak kullanılan siklofosfamid isimli kemoterapi ilacı, yumurtalıkların yapısına ciddi hasarlar veriyor. Buna bağlı olarak da kısırlık görülebiliyor.
Radyoterapi ve kemoterapinin birlikte alınması nedeniyle kısırlık; geri döndürülemeyen bir sorun olarak değerlendirilirken, günümüzde yardımcı üreme yöntemlerindeki gelişmeler; kanser tedavisi gören kadınların doğurganlık yetilerini koruyarak, ileride anne olmalarına olanak sağlıyor.
Doğurganlığı koruyan yöntemler nelerdir?
Kemoterapiye ya da radyoterapiye başlamadan önce; hormon desteği ile gelişimleri sağlanan yumurtaların laboratuvar ortamında döllendirilmesiyle oluşacak embriyoların saklanması; doğurganlığı korumak için izlenebilecek yollardan bir tanesidir. Fakat; bu yöntem her zaman pratik olmayabilir. Bunun nedeni ise alınacak kanser tedavisi öncesinde bu yöntemin uygulanması için süre yetersiz kalabilir ya da tedaviyi alacak hasta bekar olabilir.
İkinci yöntem ise daha pratik olan; yumurtalık yapılarının dondurulmasıdır. Bir sonraki alt başlıkta yumurtalıkların nasıl dondurulacağını inceleyelim.
Yumurtalık dokusu nasıl dondurulur?
Bu yöntemin uygulanması durumunda; yumurtalık dokusunun korteksi, yani kabuğu; kapalı yöntem olarak bilinen laparoskopik cerrahi ile alınmaktadır. Bu yumurtalık dokuları laboratuvar ortamında ufak parçalara ayrılarak, birtakım işleme tabi tutulurlar. Tabi tutuldukları bu işlem koruyucu maddeler içerir ve bunun yapılmasındaki amaç; hasar görmemeleri içindir. Daha sonra ise dakikada -20.0000 derecesinde dondurulan bir hızı olan, içerisi sıvı nitrojen dolu tanklarda muhafaza edilirler.
Dondurulmuş yumurtalık dokusundan gebelik bu şekilde elde ediliyor!
Kanser tedavisi gören kadınlar, tedavileri tamamlandıktan sonra bebek sahibi olmak isterlerse; dondurulmuş olan yumurtalık dokuları çözülüyor ve karın içi boşluklarına naklediliyor. Bu işlem sonrasında; yumurtalık dokusunun canlılık kazanmasını takiben, tüp bebek tedavisi aşamasına geçiliyor ve gebelik elde ediliyor.
Bir başka yol ise; yumurtalık dokusundan elde edilebilecek henüz olgunlaşmamış yumurtaların IVM yöntemi ile klinik ortamda olgunlaştırılması ve bu şekilde tüp bebek tedavisine başlanılmasıdır.
Kimler için uygundur?
35 yaş sonrasında yumurta dokularının döllenme oranları, kalitelerinin azalmasına bağlı olarak düşeceği için bu yaş öncesinde yaptırılması daha faydalı sonuçlar verir.
Ayrıca; bu yaştan sonra kromozomal sayı bozukluğunun görülmesine daha sık rastlanılır. Dolayısıyla bu durum; uygulanacak olan yöntemin başarı şansını da etkiler.
Benzer Yazılar
Binlerce kadın, kansere bağlı olarak aldıkları kemoterapi tedavilerinde ilaç kullanıyorlar
Radyoaktif iyot tedavisi atom tedavisi olarak da bilinir. Radyoaktif iyot tedavisi; tiroid kanserinin tedavisinde kullanılan bir yöntemdir. Radyoaktif iyot tedavisi, zehirli guatr ve hipertiroidiye neden olan durumlarda en etkili tedavilerden birisidir. Ayrıca, tiroid kanserinde ameliyatı takiben de uygulanır.
Mesane, idrar kesesi diye adlandırılan iki böbrekten idrar yolları vasıtası ile gelen idrarı depolayan küre şekline benzeyen bir organdır.
Özofagus (Yemek Borusu) Kanseri boğazımızdan mideye kadar giden yemek borusunda
Vücudumuzdaki pek çok hormonun üretiminden ve salgılanmasından hipofiz bezi sorumludur. Bu bezde oluşabilecek rahatsızlıklar, çok ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.
Doğal besinleri taze olarak bulunan meyve ve sebzeleri mevsimine göre tüketilmelidir.
İzsiz tiroid ameliyatı, tiroid bezinin hiçbir sorun gerçekleşmeden alınması ile çözümlenen bir yöntemdir.
İlaç ile tedavi anlamına gelen kemoterapi, çoğunlukla kanser hücrelerini etkileyen kanser ilaçları kullanılarak yapılan..