Pelvik Konjesyon Sendromu Nedir?
Pelvik Konjesyon Sendromu, 30-50 yaş arası kadınlarda rastlanan, pelvik bölgesinde kronik bir ağrı ile seyreden, yumurtalık etrafı ve rahim çevresindeki toplardamarların içinde kan birikmesi ile damar genişlemesine neden olan bir hastalıktır. Az bilinen, tanı konması zor ancak tedavisi olan bir hastalıktır.
Pelvik konjesyon sendromu tanısının konulması kronik pelvik ağrının değerlendirilmesi ile ağrıya sebep olabilecek diğer nedenlerin elenmesi edilmesi gerekmektedir. Bu nedenle kapsamlı tarama yöntemlerine başvurulmalıdır. EMAR, laparoskopi, ultrasonografi ve bilgisayarlı tomografik görüntüleme tekniklerinden yararlanılır. Ultrasonografi, kolay uygulanabilir ve aynı zamanda kronik pelvik ağrıya sebep olabilen diğer pelvik organ hastalıklarının tanı konabilmesindeki yararlılığı sebebiyle ilk tercih edilecek yöntem olarak tercih edilir.
Pelvik Konjesyon Sendromu’nun Sebepleri Nelerdir?
Pelvik konjesyon sendromunun temelinde yatan nedenler şunlardır;
- Çok sık gebelik yaşamak
- Fazla kilolu olmak
- Hareketsiz yaşam sürmek
- Masa başında uzun saatler boyunca çalışmak
Pelvik Konjesyon Sendromu Belirtileri Nedir?
Pelvik konjesyon sendromunda en sık görülen şikayet karın ve pelvik bölgesinde görülen, 6 aydan uzun süren kronik ağrılardır. Diğer en sık görülen şikayetler ise şöyle sıralanabilir;
- Kasıklarda hissedilen ağrılı şişlik
- İdrar yapma, dışkılama, cinsel ilişki ile ve adet dönemlerinde artan ağrılı şişkinlik hissi
- Bacaklarda artış gösteren varisli damarlar
- Nadiren kanlı idrar
- Hemoroid
Pelvik Konjesyon Sendromu Nasıl Tedavi Edilir?
Erken dönem tanı alan hastalarda ilaç yoluyla tedvi uygulanır. Bu ilaçların hatsalığın ilerlemesini durdurmayı hedefler. Bununla birlikte pelvik ağrının geçirilmesi için çeşitli ağrı kesiciler kullanılabilmektedir.
Ancak hastalığın kesin tedavisinde en önemli teknik katater aracılığı ile sorunlu pelvik toplardamarların kapatılmasıdır. Kasık veya boyun toplardamarı aracılığı ile yapılan bu girişimlerde pelvik bölgede yer alan genişlemiş, yapısal olarak bozulmuş toplardamarlar saptanır. Sorunlu olan bu damarlar özel ekipmanlar ile kapatılır.
Benzer Yazılar
Hamilelik; döllenmeden, doğuma kadar bir kadının vücudunda birkaç adımda gerçekleşir.
Genital bölge, karın ve kasık bölgesinde; sancı, ağrı, yanma, akıntı, kötü koku ve kaşıntı gibi belirtilerle kadınlarda sık sık görülen rahim ağzı enfeksiyonu, kadınların korkulu rüyası diyebiliriz.
Rahim ağzı kanseri daha çok gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerde daha sık görülen kanser türüdür.
Vajinismus, vajen bölgesindeki kasların istemsiz kasılması sonucu meydana gelerek, bir cinsel fonksiyon bozukluğu oluşturur. Bu durumda, kadın isteğiyle cinsel ilişkiye girmek ister; fakat kendi iradesi dışında kasılır ve penisin vajinadan içeri girmesini önler.
Kız çocuklarında labial füzyon % 1.8 ile % 3 oranında görülmektedir. Kız çocukların cinsel organlarındaki küçük dudaklar olarak adlandırılan ve iki yanda yer alan yapıların birbirlerine yapışarak giriş kısmının, hatta bazen idrar çıkış deliğinin de önünün beyaz ve mavimsi, ince bir doku ile kapanması durumudur.
Menopoz kadınların genelinde görülen bir süreçtir. Bazı kadınlar bu döneme daha erken girseler de bazıları daha geç girebiliyor.
Henüz bebeğini emzirirken tekrar hamile olduğunu öğrenen birçok anne adayının aklına takılan en büyük soru işareti “Hamileyken emzirebilir miyim?” olmaktadır.
Birçok kadın günümüzde doğum kontrol yöntemi olarak doğum kontrol haplarını kullanmaktadır.