Bağışıklık Sisteminiz Kışa Hazır Mı?
“Kış mevsimi gelirken beraberinde getirebileceği grip ve soğuk algınlığı gibi bulaşıcı hastalıklardan korunmak için bağışıklığınızı güçlü tutmalısınız” diyen İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı İrem Aksoy, grip ve soğuk algınlığına karşı bağışıklığı desteklemek için önerilerde bulundu.
‘Hastalıklara karşı en etkili silahımız bağışıklık sistemimizi güçlü tutmaktır’
Bağışıklık sistemi, enfeksiyon ve hastalıklara neden olan patojenlere karşı vücudu koruyan bir savunma sistemi olarak adlandırılabilir. Doğuştan gelen(doğal) ve uyarlanabilir(adaptif) bağışıklık tepkisi olarak iki tip bağışıklık türü bulunuyor. Doğuştan gelen, uyarlanabilir bağışıklık tepkisi de en erken dönemden itibaren karşılaşılan patojenlere karşı koruyucu hale gelirler. Dolayısıyla hastalıklara karşı en etkili silahımız bağışıklık sistemimizi güçlü tutmaktır. Bağışıklık sistemini ve hastalıklara karşı güçsüz duruma düşmeye neden olan birçok parametre vardır. Bu parametreleri etkileyerek bağışıklığınıza destek olmak sizin elinizde.
Dengeli bir beslenme programınız olmalı
Kış mevsimini daha konforlu geçirmek için bağışıklık sistemini güçlendiren beslenme planı dikkate alınmalıdır. Yetersiz veya besin çeşitliliğinden yoksun bir diyet, bağışıklık hücrelerinin ve antikorların üretimini ve aktivitesini bozabilir. Dolayısıyla bağışıklık yanıtı birçok mikro besin ögesinin varlığına bağlıdır ve beslenmede çeşitlilik önemlidir.
- Antioksidan, lif, vitamin ve mineral içeriği yüksek olan taze sebze ve meyveler günde en az beş porsiyon olarak beslenme rutininde yer almalıdır.
- Probiyotik alımına özen gösterilmeli ve beslenme programında probiyotik gıdalara yer verilmelidir (kefir, yoğurt, turşu, kombucha çayı ve diğer fermente gıdalar).
- Fast Food, işlenmiş gıdalardan uzak, doymuş yağ içeriği yüksek, eklenti şeker ve rafine un içeren gıdaların tüketimini sınırlayıp, tam tahıllı ürünler, taze sebze-meyveler, kaliteli az yağlı protein kaynakları tercih edilerek Akdeniz tipi beslenme modeli uygulanmalıdır.
Bağışıklık fonksiyonunu güçlendirmek için multivitamin ve mineral desteğinin yanında bazı bitkisel destekler de önemlidir:
- Ekinezya, yapılan çalışmalara göre grip ve soğuk algınlığından korunmak için fayda sağlamakta fakat bu hastalıklar başladıktan sonraki süreçte çok etkili olmadığı sonucu ortaya çıkmıştır.
- Sarımsak, antiviral ve antimikrobiyal özellikleri sayesinde soğuk algınlığı gibi enfeksiyonlara karşı koruyucu görev almaktadır. Biyoyararlanımının artması için ezilerek ve pişirilerek tüketilmesi önerilir.
- Kuşburnu, ıhlamur, adaçayı, kara mürver, zencefil ve nane çayları gibi faydalı bitkisel çaylar ile kış çayları demlenip tüketilmesi önerilir.
Bulaşıcı hastalıklardan korunmak için hijyene dikkat edilmeli
El ve vücut hijyeni sağlanmalı özellikle yemek hazırlamadan ve yemeden önce eller yıkanmalı, kullanılan eşyaların ve yiyeceklerin hijyeni de mikropların yayılmasını engellemede önemlidir.
Alkol ve sigara gibi bağışık baskılayıcı etmenler daha ılımlı düzeyde kullanılmalı
Çalışmalara göre sigara ve alkol tüketiminin hem doğal bağışıklığı hem de adaptif bağışıklığı etkileyerek savunma sistemini zayıflatabileceği ortaya konmuştur. Sigaradan farklı olarak bazı çalışmalar alkolün çeşidine ve ölçüsüne göre bağışıklığa destek olabileceği konusu üzerinde yoğunlaşmış fakat kanıt düzeyinde bir sonuç elde edilememiştir.
Yeterli ve kaliteli bir uyku düzeni oluşturmak önceliğiniz olmalı
Uyku ve bağışıklık sistemi arasında çift yönlü bir ilişki bulunur. Uyku, bedensel dinlenmenin önemli bir sürecidir ve yapılan araştırmalar uykunun bağışıklık sistemi üzerinde etkili olduğunu göstermektedir.
Stresten uzak ve fiziksel aktivitenin yeterli düzeyde planlandığı bir rutin oluşturulmalı
Stresten uzak kalmak söylendiği kadar kolay bir durum değildir fakat egzersiz veya meditasyonla birlikte bunu sağlayabilmek mümkün olabilir. Ara öğünlerde yağlı tohumlar, bitter çikolata ve meyveler bulundurmak stres seviyesini azaltmak için fayda sağlayabilir. Dünya Sağlık Örgütü’nün önerisi dikkate alınarak haftada en az 150 dakikalık egzersiz programınızı planlamayı ihmal etmeyin.
Benzer Yazılar
Değişim vakti! Mevsimler gelip geçerken doğanın bize sunduğu besinler dahi değişiyor. Biz de bu değişime ayak uydurmalı, beslenmemizi yeniden gözden geçirmeliyiz
Suyun yaşamımızdaki katkısı büyük. Öyle ki; su olmadan organlarımızın çalışabilmesi ve yaşamımızı devam ettirmemiz mümkün değil! Su, bizim vazgeçilmez yaşam gücümüz. Vücudumuzun yaklaşık yüzde 60’ını oluşturuyor ve her şeyin problemsiz bir şekilde çalışmasını sağlıyor.
Birçok meyve ve sebze ile hazırlanabilmesi sayesinde smoothie, farklı damak tatlarındaki herkesin sevgilisi haline geldi.
Miha Bodytec EMS Cihazı ile 25 Dakikada Etkili Zayıflama!
Günümüzde beslenmenin sağlıklı yaşam için kilit rol oynadığının anlaşılmasını takiben besin seçimlerimizde daha dikkatli olmaya başlamalıyız.
Ramazan Ayında Nasıl Beslenmeliyiz? Kimler Oruç Tutmamalı?
Bayramlar, tüm aile bireylerini bir araya getiren, sevgi ve mutluluğun göstergesi olarak simgelenen geniş sofraların kurulduğu günlerdir…
Son zamanlarda göbek bölgesinde meydana gelen yağlanma, önemli bir sorun olmaya başlamıştır. Lokal; yani bölgesel olarak tabir ettiğimiz bu yağlanma şikayeti, zayıf kadınların bile problemidir. Bu duruma neden olan faktörler arasında yüksek içerikli şekerli yiyecekler, hareketsizlik ve insülin dengesizliği yer almaktadır.