Uzmanlardan “Deprem Sonrası Solunum Yolu Enfeksiyonları” Uyarısı!
Tüm doğal afetler gibi deprem sonrası solunum yolu enfeksiyonlarına sıklıkla rastlandığını belirten İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi’nden Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Servet Öztürk, deprem sonrası solunum enfeksiyonları ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Afetler neden olduğu ölüm, sakatlık ve maddi kayıpların yanı sıra kişilerin fiziksel ve ruhsal fonksiyonlarının bozulmasında çok önemlidir. Afetler içinde diğerlerine nispetle ülkemizde daha sık görülen ve en çok hayat kaybına neden olan afet, depremlerdir. Deprem sonrası enfeksiyon gelişiminde tabii ki yaşanılan coğrafya, depremin yaşandığı mevsim ve hava durumu koşulları, suya ulaşım kolaylığı gibi faktörler, deprem sonrası depremzedelerin bakım ve barınma koşulları enfeksiyon oranlarını direkt etkilemektedir. Aynı zamanda afetin sinsine bağlı olarak da afet ilişkili enfeksiyonlar en önemli afet sonrası komplikasyonlardır.
Solunum Yolu Enfeksiyonlarının Nedenleri Nelerdir?
Yaşanılan depremin direkt olumsuz etkilerinin yanında, afet sonrası sağlık hizmetlerinin aksaması nedeniyle kronik hastalıkları olan insanların sağlık sorunları meydana gelebilir. Deprem sonrası özellikle solunum yolu enfeksiyonlarına sıklıkla rastlanır. Bunların nedenleri arasında göçük altında kalan depremzedelerin sanitasyon eksikleri, temiz su koşullarına ulaşılamama, sağlık hizmetlerine ulaşmada zorluk ve soğuk maruziyeti, kalabalık ortamlarda bulunma zorunluluğu olarak sınıflandırılabilir. Aynı zamanda deprem sonrası fiziksel ve psikolojik streste bağışıklık sisteminin değişik derecelerde etkilenmesine ve fırsatçı bazı enfeksiyonların görülmesine neden olabilir.
Solunum Yolu Enfeksiyonlarından Nasıl Korunuruz?
Solunum yolu enfeksiyonlardan korunmanın en önemli yolu el hijyenine dikkat edilmesi ve maske kullanımıdır. Deprem bölgesinde gerek ortamların yaygın tozundan gerekse başka hastaların kontamine solunum yollarıyla maruziyeti engellemesi açısından maske kullanımı önemlidir. Ayrıca kalabalık ve kapalı alanda yaşayan insanlardan solunum yolu enfeksiyonu semptomları olan (öksürük, boğaz ağrısı, ses kısıklığı, burun akıntısı gibi) kişilerin izolasyonu faydalı olacaktır. Kalabalık ortamlardan uzak durmak, elleri sıkça yıkamak, kişisel hijyen malzemelerinin ortaklaşa kullanılmaması, kalabalık ortamda bulunulması zorunlu ise maske kullanımı faydalı olacaktır.
Benzer Yazılar
Ateş, boğazda kızarıklık, nefes darlığı, solunum yetmezliğine ait bulgular ön plandadır.
Covid-19 pandemisi alınan tüm önlemler ve aşılara rağmen tüm gücüyle devam etmektedir. Toplum bağışıklığının sağlanması ve pandemi zincirinin kırılması için toplumun büyük çoğunluğunun aşılanması gerekmektedir. Aşılar %85-90’ların üzerinde etkin olup, aşı olmak kişisel koruyucu önlemleri bırakmamız için yeterli değildir.
Domates Gribi Nedir? Bu Salgından Korunmak İçin Neler Yapmalıyız?
Hijyenik koşulların sağlanamadığı veya temizliğinde gereğinden fazla kimyasal madde kullanılmış havuzların gözümüze verebileceği zararların farkında mıyız?
Antiseptik maddeler, enfeksiyonun önüne geçmek için cilt üstüne ya da mukoza tabakasına uygulanan antimikrobiyal kimyasallardır.
AIDS; HIV virüsünün neden olduğu hastalıktır. HIV virüsünün neden olduğu bu hastalık bağışıklık sistemine büyük ölçüde zarar vermektedir. Enfeksiyon ve kanser oluşumunu hızlandırıyor.
