Bize Sorun

Aşağıdaki formu doldurarak bilgi talep edebilirsiniz.

7/24 Yanınızdayız

Kanser Hakkında Birçok Şeyi Yanlış Biliyor Olabilirsiniz!

Kanser Hakkında Birçok Şeyi Yanlış Biliyor Olabilirsiniz!

Kanser hakkında duyduğumuz pek çok şey var. Peki ya bunlardan hangileri gerçekten doğru? İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Metin Güden, kanseri ve kanserde doğru bilinen yanlışları açıkladı.

“Kanser, insanlığın en eski hastalıklarından biridir. Bir hücrenin kontrolsüz çoğalması ile başlar. Büyüdükçe tarlaya saçılan tohum gibi başka organlarda sıçrar, buralarda yeni koloniler oluşturarak doku ve organ fonksiyonunu bozar. Bu büyüme durdurulamazsa canlının ölümüne sebep olur. 200’ün üzerinde çeşidi vardır. Her bir canlı doku, kanser olabilir. Kanserin oluşması için, hücrenin beyni sayılan DNA’sındaki bazı özel bölgelerinin hasarlanması gerekir. Hücrenin ne zaman çoğalacağına veya çoğalmanın ne zaman duracağına karar veren mekanizmalar bozulursa, hücrenin istenmeyen kanserleşme süreci başlamış demektir” diyen Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Metin Güden kanser ile ilgili merak edilenleri anlattı.

“İnsanlar Sigara İçmemiş Olsaydı Kanser Görülme Oranı Yüzde 70 Azalacaktı”

Kanserleşme sürecinde sistem, kendiliğinden bozulabildiği gibi çoğu zaman dış faktörlerden de etkilenir. Bunların başında sigara gelir. Günümüzde yüz kanserin yetmişinden sigara sorumludur. İnsanlar sigara içmemiş olsaydı, kanser görülme oranı yüzde 70 azalacaktı. Kansere etki eden diğer faktörler ise;  iyonize yeteneği olan yüksek enerjili ışınlar, enfeksiyonlar, kimyasallar, beslenme, kilo, hormonal yapılardır.

Kanser Görülme Sıklığı Sanılanın Aksine Artmamaktadır

Kanserin yaygınlığı ve görülme oranındaki değişkenliği ortaya koyan en doğru bilgiler Amerika tarafından verilmektedir. 1975’ten beri düzenli olarak kayıtlar tutulmaktadır. 1975 yılında her yüz bin kişiden 400’ü  kanser olurken, 2014 yılında bu oran 442,7 ye çıkmıştır. 1975’te her yüz bin kişiden 220’si kanserden ölürken 2014 yılında bu oran 166,1’e düşmüştür.

Bu bilgiler ışığında 40 yılda yaklaşık kanser görülme oranı yüzde 10 artmıştır. Yani bu son kırk yıl içerisinde çok ciddi sanayileşme olmasına ve kimyasalların insanların yaşamına girmesine rağmen aynı oranda kanser görülmesinde artma olmamıştır. Ancak medikal teknolojinin ve bilgi birikiminin az olduğu ülkelerde kanser hastalarının tedavi başarı oranları düşük olduğundan, hastalar erken hayatlarını kaybetmektedirler. Türkiye’de ise tanı ve tedavide başarı oranı arttığından farkındalık da artmıştır ama sanki kanser hastalığı artıyormuş gibi bir algı oluşmaktadır.

Cep Telefonları Mikrodalga Fırınlar Radyo ve TV Sinyalleri Kanser Yapmaz!

İyonize yeteneği olan yüksek enerjili ışınlar, atomun çekirdeğinden veya iç elektron halkalarından parça koparabilirler. Bu durumda atomun yapısını bozarak molekülü değiştirir. Eğer bu işlem hücrenin DNA’sında olursa DNA'ya zarar verir. DNA zarar görürse, hücre onu tamir etmeye çalışır. Tamir edemez ise o bölümün fonksiyonlarını durdurur veya kendi kendisinin ölümüne karar verir ve hücre ölür. Eğer hücrenin ne zaman çoğalacağına veya çoğalmanın ne zaman duracağına karar veren mekanizmalar bozulursa hücre istemsiz çoğalarak kanser hücresine dönüşür. Bu moleküler yapıyı değiştirecek kadar enerjisi olmayan ışınımların bu yolla kanser yapma yetenekleri yoktur.

Bu ışınımları saçanlara; MR cihazları, enerji hatları, radar dalgaları, radyo sinyalleri, TV yayınları, mikrodalgalar, cep telefonları ve uydu yayınları, ısıtıcı lambalar, görünen ışık örnek gösterilebilir.

Bu düşük enerjili iyonize olmayan ışınımlar, dokuları ısıtabilirler. Ancak bu ısı lokal ise bölgedeki kan akımı ısıyı düşürerek dokuları korur. Normal hücreler 42 dereceye kadar dayanır. Isı 42 derecenin üstüne çıkarsa protein hasarı olur ve hücre ölür. Isının; sadece hücrenin ne zaman çoğalacağına veya çoğalmanın ne zaman duracağına karar veren mekanizmalara zarar verip hücrenin diğer hayati yapı taşlarına zarar vermemesi nerdeyse imkansızdır. Bu yüzden ısıtılan hücrelerin birçok hayati yapı taşları eş zamanlı zarar göreceğinden hücre kanserleşemez ve ölür.

Bu bilgiler ışığında günümüzde düşük enerjili iyonize olmayan ışınımların kanser yaptığını iddia eden ciddi bilimsel kanıt yoktur. Diğer bir deyişle MR cihazları, Enerji hatları, radar dalgaları, AM, FM radyo sinyalleri, TV yayınları, mikrodalgalar, cep telefonları ve uydu yayınları ve ısıtıcı lambaların kanser yaptığına dair ciddi bilimsel kanıt yoktur.

‘Tuz’ Kansere Neden Olmaz

Tuz tek başına kanserojen bir molekül değildir. Turşu ve salamuralarda kullanıldığında bazı kimyasal tepkimeler sonucu nitrit asit ve oksidatif moleküller oluşur. Bu moleküller ısıtıldığında veya mide içinde mide asidi ile birlikte güçlü kanser yapıcı maddelere dönüşürler. Bu yiyecekler çok tuzlu olduğu için mide kanserinin sorumlusunun tuz olduğu sanılmaktadır. Olumsuz şartlarda saklanan ve bayatlayan gıdalarda oluşan bakteri ve küf mantarları bu kanser yapıcıları oluşturabilir.

Kaynağı Belli Olmayanlar Hariç Raf Ömrünü Uzatan Kimyasallar Kanser Yapmaz

İnsanlar, besin maddelerini koruyabilmek için yüzyıllardır gayret içinde olmuşlardır. Günümüzde de gıda sanayisi ile ilgilenen şirketler insan sağlığına zarar vermeden gıdaların raf ömrünü uzatmanın yollarını aramaktadır. Pastörizasyon başta olmak üzere birçok yöntem insan sağlığına zararlı değildir. İmalat edildikleri ülkelerin kontrolündeki firmaların ürünleri insan sağlığına zararı gösterilememiş raf ömrünü uzatan kimyasallar kullanabilmektedirler. Kaynağı belli olmayan gıda ürünleri, birçok sebepten tehlikeli olabilir.

Benzer Yazılar

Yumurtalık Kisti Nedir?
Yumurtalık Kisti Nedir?

Yumurtalık kistleri birçok kadında karşılaşılabilen bir durumdur.

Devamı

BionTech mi Sinovac mı? Hangi Aşı Daha Etkili?
BionTech mi Sinovac mı? Hangi Aşı Daha Etkili?

Koronavirüs ile mücadelede aşılama tüm hız ile devam ediyor. Peki, hangi aşı daha etkili? İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Tayfun Hancılar, açıklamalarda bulundu.

Devamı

Kalın Bağırsak ve Makat Kanserlerine Dikkat!
Kalın Bağırsak ve Makat Kanserlerine Dikkat!

Kolon (kalın bağırsak) ve rektumdan (makat) köken alan kanserlere, kolorektal kanser denilmektedir. Kolorektal kanserler ülkemizde en sık görülen 3. kanser türüdür.

Devamı

Bilinçsiz Antibiyotik Kullanmak Kansere Yol Açar!
Bilinçsiz Antibiyotik Kullanmak Kansere Yol Açar!

Bilinçsiz Antibiyotik Kullanmak Kansere Yol Açar!

Devamı

Kas Hastalıkları Nelerdir?
Kas Hastalıkları Nelerdir?

Kas güçsüzlüğü kas hastalıklarının belirtileri içinde en yaygın olanıdır.

Devamı

Kanser Hakkında Birçok Şeyi Yanlış Biliyor Olabilirsiniz!
Kanser Hakkında Birçok Şeyi Yanlış Biliyor Olabilirsiniz!

Kanser hakkında duyduğumuz pek çok şey var. Peki ya bunlardan hangileri gerçekten doğru?

Devamı

Nazofarenks (Geniz Kanseri) Nedir
Nazofarenks (Geniz Kanseri) Nedir

Farenks, boğazın tıbbi adına denilmektedir. Boğaz 3 kısımdan oluşmaktadır.

Devamı

Akciğer Kanserinin Evreleri
Akciğer Kanserinin Evreleri

Akciğer hücrelerinin anormal hale gelmesi ve kontrol edilemeyen bir hızla çoğalmasıyla ortaya çıkan hastalığa Akciğer Kanseri denir.

Devamı

Omurga Ve Omurilik Tümörleri
Omurga Ve Omurilik Tümörleri

Omurga ve omurilik tümörleri birincil ve ikincil tümörler olmak üzere iki farklı şekilde meydana gelmektedir.

Devamı

Rahim Ağzı Kanseri Nedir?
Rahim Ağzı Kanseri Nedir?

Kanser vakaların artış göstermesi ile beraber ülkemizde ne yazık ki en sık görülen kanser türlerinden birisi rahim ağzı...

Devamı

Bölüm Doktorlarımız