Karın Şişliği Şikâyeti İle Hastaneye Gitti 2 Farklı Tümörü Olduğunu Öğrendi!
Yaşar Döşkaya (59) Kocaeli’nde yaşıyor. Merdivenlerden düşmesi ile karnındaki şişliğin arttığını fark eden Döşkaya, birçok sağlık merkezini ziyaret etti. Son olarak İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi’ne müracaat eden Döşkaya’ya, işlemler Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Coşkun Polat tarafından başarı ile uygulandı.
‘Göbeğim var zannediyordum fakat tümörmüş’
Duygularını dile getiren Döşkaya, “Yıllardır göbeğim vardı. Aslında bu karında şişlikmiş. Biz hep göbeğim var zannediyorduk. Hiç ağrı tarzı bir şikâyetim olmamıştı. 11 Haziran tarihinde merdivenlerden düştüm. Düşüşten sonra ayak şişliği, karın şişliği çok daha belirgin şekilde büyüdü. Bu şikâyetler ile ilgili birçok hastaneye gittik. Ama bir türlü şişliğin kaynağı bulunamadı. Vücut iltihabı, şeker başlangıcı dendi. En son kadın hastalıklarına gittik onlar da karın da sıvı birikmesi olduğunu söylediler ve bizi Genel Cerrah’a yönlendirdiler. Buna istinaden Kocaeli’nde bir doktora gittik ve karın içerisinde kitle olduğunu söylediler. Bir türlü kitlenin hangi organ kaynaklı olduğu bulunamıyordu. Çıkan patoloji sonuçlarında tümör karaciğer kaynaklı gözüküyordu. Karaciğer kaynaklı olması da tıbben mümkün görünmüyordu. Bunun üzerine tümör heyeti kuruldu. Süreç uzayınca doktor arayışlarında bulunduk ve alanında iyi olduğu için Coşkun Bey’i bulduk ve görüşmeye karar verdik. Tetkiklerimiz yapıldı ve ameliyat olmam gerektiği söylendi. Sarkom teşhisi kondu. İlk defa sarkom teşhisi konmuştu. Tetkikler yapılırken kalbimde de tümör olduğu teşhis edildi. Kalpteki tümör alınmadan karnındaki tümöre müdahale edilemeyecekti riskli görünüyordu. İlk olarak kalpteki tümör alındı. İlk ameliyattan 40 gün sonra ikinci ameliyatı gerçekleştirildi. Sarkom ameliyatı da başarılı bir şekilde gerçekleştirildi. Zorlu bir süreçti ailece çok etkilendik. Fakat şuan iyiyim ve daha iyi olacağım. Doktorum Coşkun Bey’e teşekkür ederim” dedi.
‘Ameliyatı başarı ile gerçekleştirdik’
Genel Cerrahi uzmanı Prof. Dr. Coşkun Polat, “Hastamız dev Retroperitoneal kitle tanısı ile takip ve tedavi amacıyla kurumumuza müracaat etti. İstanbul’daki hemen hemen hiçbir sağlık kurumu tedavisini üstlenmemiş. Hastanın yapılan eko incelemede aynı zamanda kalpte de sağ ayrımı dolduran ve Vena Kavaya doğru uzanan senkron yani aynı anda ikinci bir kitle tespit ettik. Kalbindeki mevcut tümörün pıhtı olmaması için öncelikli olarak atriumdaki kitle çıkarıldı. Daha sonrasında da biz büyük bir işlem gerçekleştirdik. Diyafragma ve dalağa invaze kitleyi başarılı bir şekilde çıkardık. Diyafragmayıda içine alan (diyafragma: göğüs içerisindeki organlar ile karın içerisindeki organları ayıran kas tabakasından oluşan bir yapı) dev bir tümör vardı. Biz diyafragmayı komple çıkardık ve karşımızda kalp ve akciğer vardı. Daha sonra yapay greft ile yeni bir diyafragma oluşturduk. Ameliyat sonu dönemde herhangi bir olumsuzluk gelişmeyen hastayı 7. Günde taburcu ettik. Halen arguvan tedavi dediğimiz tedavilerine devam edilmektedir. Bu olgu kalpte ve diyafragmada iki farklı bölgede yayılım gösteren tümör oluşumu nedeniyle opere edilen Türkiye’deki ilk olgu niteliğindedir” açıklamasında bulundu.
Benzer Yazılar
Kadınların düzenli aralıklarla memelerini kontrol etmeleri; meme kanserinin ilerlemeden fark edilebilmesi ve kolay tedaviye başlangıcın ilk adımın hızlıca atılabilmesi için çok önemlidir.
Prostat kanseri; erkeklerde en çok görülen kanser çeşididir.
Aşırı tuz tüketimi, diyabet rahatsızlığı, kiloda artış, tansiyon ve bazı tedavisi zor olan idrar yolu enfeksiyonları kronik böbrek yetmezliğine neden olan faktörlerdir.
Meme kanserine yakalanan kadınların büyük bir çoğunluğu; ne yazık ki tedavide, kadın kimliğinin getirdiği önemli ögelerden olan memelerini veya bir bölümünü kaybedebilmekteydi. Ancak günümüzün ilerleyen tıbbı ve teknolojileri sayesinde “meme onarım cerrahisiyle” meme kaybı yaşanmadan da meme kanseri tedavi edilebiliyor!
Karın Şişliği Şikâyeti İle Hastaneye Gitti 2 Farklı Tümörü Olduğunu Öğrendi!
Kişiler kan tahlili yaptırdıklarında, zaman zaman kreatinin kelimesini görmektedirler. Bu kan testi sonuçlarından, kişinin sahip olduğu kas miktarını ve böbreklerinin sağlıklı olup olmadığı öğrenilebilmektedir. Kreatinin seviyesine kan testlerinin haricinde idrar numuneleri ile de bakılabilmektedir.
Yapılan araştırmalar ile erişkinlerin yaklaşık olarak %33’ünde hipertansiyon rahatsızlığının olduğu kanıtlanmıştır.
İnsan vücudu için hayati öneme sahip olan tiroid hormanlarının az ya da çok salgılanması pek çok ciddi sağlık sorununa neden olabilmektedir.
