Geriatrik Sendromlar ve Sağlıklı Yaşlılık
Yaşlanma, her canlı için engellenemez süreçtir. Fiziksel, psikolojik ve sosyal açıdan birçok faktörü bulunan yaşlanma süreci, canlıdaki büyüme tamamlandıktan sonra biyolojik kapasitenin giderek azaldığı, hücrelerin yıprandığı ve buna bağlı olarak da vücuttaki yaşam fonksiyonlarının azaldığı dönemi ifade eder. Yaşlılar, hastalıklara karşı savunmasız hale gelerek daha fazla sağlık sorunu ile karşılaşır.
Yaşlılığa giriş yaşı genel olarak 65 yaş olarak kabul görülse de içinde bulunduğumuz modern dünyada vücut yaşı, kronolojik yaştan daha önemli kabul edilmektedir. Teknolojinin gelişmesi, tıp alanındaki buluşlar, yeni nesil tedaviler, bulaşıcı hastalıklarla karşı küresel çaptaki mücadeleler ve yaşam standartlarındaki iyileşmelerle birlikte insanların ortalama yaşam süresi giderek uzamaktadır. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de yaşayan yaşlı nüfus da hızla artmaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2021 verilerine göre ülkemizde 8 milyon 245 bin 124 kişilik yaşlı nüfusu vardır ve bu sayı tüm nüfusun yüzde 9,7’sini oluşturmaktadır.
Bireylerin yaş almasıyla birlikte ortaya çıkan sağlık sorunları, kronik hastalıklar, kas ve iskelet sistemindeki ağrılar, teşhisi konulamayan klinik durumlara ve semptomlara geriatrik sendrom denir.
En çok karşılaşılan geriatrik sendromlar ise şunlardır;
- Yürüme ve denge bozuklukları, sık düşme
- Vücuttaki kas yoğunluğunda azalma
- Yetersiz beslenme
- Çoklu ilaç kullanımı
- Hafıza zayıflığı
- Hareketsizlik
- Depresyon
- Sindirim sistemi problemleri
- Kemik erimesi
- İdrar kaçırma
- Demans
- Kırılgan yaşlılık
- Kas ve kemik sistemindeki ağrılar
- Görme ve işitme kayıpları
Geriatrik Hastalıklar Nedir?
Geriatrik hastalıklar sadece yaşlılara özgü olmamakla birlikte yaşlılarda görülme sıklığı daha fazladır.En sık görülen geriatrik hastalıklar;
- Yüksek tansiyon
- Şeker
- Kalp ve damar hastalıkları
- Alzheimer ve demans
- Parkinson
- Kanser
- Kemik erimesi
Sağlıklı bir yaşlılık için ne yapmalı?
•Düzenli yürüyüş yapılmalı
•Sigara kullanımından kaçınmalı
•Yağ, tuz ve şeker yönünden kısıtlı diyetle beslenmeli
•Kilo kontrolüne dikkat edilmeli
•Düzenli kan basıncı kontrolü yaptırılmalı
•Hava kirliliği olan ortamlardan kaçınmalı
•Bol sıvı alınmalı
•Her yıl grip aşısı yaptırılmalı
•Cilt nemliliği sağlanmalı
•Basınç ülseri riski yönünden takibe dikkat edilmeli
•Düzenli meme muayenesi ve jinekolojik muayene yaptırılmalı
•Prostat hipertrofisi bulguları izlenmeli
•Hekim önerisi doğrultusunda D vitamini ve kalsiyum almaya önem verilmeli
•Ürolog kontrolü yaptırılmalı
•Pelvik kasları güçlendirecek egzersiz yapılmalı
•Mesanede tahrişe neden olabilecek kafeinli içeceklerden kaçınmalı
•Düzenli ağız sağlığı kontrolüne önem verilmeli
•Düzenli öğünlerde bol lifli beslenmeli
•Düzenli bağırsak alışkanlığı sağlanmalı
•Güneş gözlüğü ve güneş koruyucusu kullanılmalı
•Kazalardan ve tehlikeli fiziksel aktivitelerden korunmalı
•Düzenli sağlık kontrolü ve kanser tarama testleri yaptırılmalıdır.
Yaşlı bireyler arasında oldukça yaygın olan geriatrik sendromlar çok yönlü bir şekilde ele alınarak, geriatri alanında uzman hekimler kontrolünde değerlendirilmelidir. Hayatın her döneminde olduğu gibi sağlıklı bir yaşlılık dönemi geçirmek çok önemlidir.
Okan Üniversitesi Hastanesi, geriatri sağlığı alanındaki uzman kadrosu, Geriatrik Rehabilitasyon Merkezi ve sunduğu koruyucu sağlık uygulamaları ile yaşlıların sağlık sorunlarını, hastalıklarını, sosyal ve fonksiyonel yaşamlarını iyileştirerek, yaşlı bireylerin yaşam kalitesini arttırmayı amaçlamaktadır.
Benzer Yazılar
Son zamanlarda göbek bölgesinde meydana gelen yağlanma, önemli bir sorun olmaya başlamıştır. Lokal; yani bölgesel olarak tabir ettiğimiz bu yağlanma şikayeti, zayıf kadınların bile problemidir. Bu duruma neden olan faktörler arasında yüksek içerikli şekerli yiyecekler, hareketsizlik ve insülin dengesizliği yer almaktadır.
Ramazan ayında diyabet hastalarında, uzun süreli açlık sonucu şeker yükselmesi, şeker düşmesi, şeker koması, tansiyon yükselmesi, kalp krizi ve felç riskinde artma gibi çeşitli istenmeyen durumlar ortaya çıkmaktadır.
Aplastik anemi, kemik iliğinde bulunan hematopoetik kök hücrelerin vücudun ihtiyacı olan kan hücrelerini üretememesine bağlı olarak gelişen ve hücrelere oksijen taşınmaması sonucunda vücudun sağlıklı çalışmasına engel olan bir hastalıktır.
Lenf sistemi; lenf damarları, lenf bezleri, lenf sıvısı ve lenf hücrelerinden oluşan, doku ve organları kapsayan bir ağdır. Lenf sistemi; vücudun toksinlerden, atıklardan ve diğer zararlı materyallerden arınmasına yardımcı olur.
Tansiyon hastalarını bekleyen sıcak havalarda tansiyon hastaların beyin kanaması geçirme riski yüksek. Uzmanlar, yaz mevsiminde beyin sağlığı için özellikle tansiyon hastalarının sıcaklara dikkat etmesini tavsiye ediyor.
İdrardan kan gelmesi olarak bilinen hematüri, pek çok nedenden kaynaklanıyor olabilir. Çok ciddi sorunların işaretçisi olabileceğinden dolayı bir kez görülmesi durumunda bile uzman hekime başvurulmalıdır.
Akromegali, beynin tabanında yer alan hipofiz bezinin ön lobundan çok miktarda büyüme hormonun salgılanmasına bağlı olarak gelişir. Nadir bir hastalık olup, tedavi edilmemesi durumunda; iç organlarda ciddi sorunlara yol açabilecek etkilere neden olabilir.
Yaş ilerledikçe bütün vücutta olduğu gibi, gözlerde de zamanla bozulmalar meydana gelmektedir.
Suyun yaşamımızdaki katkısı büyük. Öyle ki; su olmadan organlarımızın çalışabilmesi ve yaşamımızı devam ettirmemiz mümkün değil! Su, bizim vazgeçilmez yaşam gücümüz. Vücudumuzun yaklaşık yüzde 60’ını oluşturuyor ve her şeyin problemsiz bir şekilde çalışmasını sağlıyor.
Yetişkin bir kişinin günlük ihtiyaç duyduğu çinko mineralinin miktarı 15-20 mg civarındadır. Gebelik, emzirme, birtakım rahatsızlıklar, büyüme ve gelişme gibi bazı durumlara göre bu miktar değişiklik gösterebilir. Bu miktarın alınamamasına; dengesiz beslenme, kronik rahatsızlıklar ve gebelik gibi birçok faktör etki ediyor olabilir.
