Dil Bağı Nedir? Nasıl Geçer?
Dil bağı nedir?
Dil bağı, lingual frenelum isimli bağ yapısının normalden farklı olması durumudur. Bu anormallik, dilin işlevini kısıtlamasına sebep olur. Dil bağının görülme sıklığı ile ilgili kesin bir sonuç yoktur; ancak tespit edilme skalasının %0,1-%10 arasında olduğunu söyleyebiliriz. Bunun nedeni ise tanı yönünden kriterlerin tam olarak oluşturulamamasıdır.
Dil bağı en çok kimlerde görülür?
Dil bağının erkek bebeklerde daha sık görüldüğü gözlemlenmiştir. Çoğu durum genetik geçişli değildir. Fakat, bazı yarık damak sendromlarında genetik etkenlerin tetiklemesiyle anormal dil bağı gelişebilir.
Dil bağı belirtileri nelerdir?
Dil bağı belirtilerinin kaynağında emme sorunları bulunur. Normal emme esnasında bebekler; dillerini alt diş etlerini kapatarak, meme ucunun korunması sağlar. Dil bağı sebebiyle bebek ağzını doğru bir şekilde meme ucuna sabitleyemeyeceği ve dolayısıyla ememeyeceği için zaman içinde sütte azalma, bebeğin hava yutması ve yetersiz beslenmeye bağlı olarak büyüme geriliği gibi sorunların oluşumuna yol açabilir.
Dil bağı olan bebeklerde emzirme esnasında görülen belirtiler şunlardır:
- Bebek dudaklarını meme başını örtecek şekilde tam olarak kapatamaz.
- Emme gibi değil, çiğner gibi görünür.
- İdeal ağırlığa ulaşmada sorun yaşanır.
- Emzirme normalden uzun sürer
- Emzirme öncesi huzursuzlanır.
- Sürekli olarak acıkmış gibi davranır.
Bebeklerde görülen bu belirtilerin yanı sıra, annede de bazı belirtiler görülür:
- Emzirme esnasında ve sonrasında ağrı oluşur
- Meme başında çatlama görülür.
- Meme dokusu iltihaplanır
- Süt miktarında azalma olur.
Bu belirtilerin varlığında uzman bir hekime başvurmanız ve destek almanız önemlidir.
Dil bağı nasıl geçer?
Doğumun ilk zamanlarda herhangi bir soruna yol açmayan dil bağının, yalnızca takibinin yapılması yeterli görülebilir. Beslenme sorunlarına neden olması ihtimalinde ise frenotomi olarak isimlendirdiğimiz cerrahi müdahale uygulanabilir. Frenotomi, bağı tedavisi için sıklıkla uygulanan bir operasyondur. İşlemin yapıldığı yapı; kan damarı ve sinir yapısı yönünden zayıf olduğu için işleme bağlı ağrı ve kanama gibi durumlarla sıklıkla karşılanmaz. Yöntemde; frenelum adındaki yapıya müdahele edilir ve dilin serbest hale gelmesi sağlanır. Örnekler göz önünde bulundurulduğunda; anesteziye ihtiyaç duyulmaz, takibinde bebek emzirilebilir.
Benzer Yazılar
Krup sendromu özellikle 3 ila 6 yaş arasındaki çocuklarda görülür. Tedavi edilmemesi durumunda alt solunum yolu enfeksiyonlarına neden olur. En sık bilinen sebebi, boğazdan başlayan; gırtlağa, soluk borusuna ve sonrasında alt solunum yollarına doğru ilerleyen viral enfeksiyonlardır.
Dünyaya yeni gelen bebekler, dış çevreye uyum sağlarken minik bedenleri bazı zorluklarla savaşmak zorunda kalır.
Neredeyse bir yaşına girecek bebeğinizin artık çevresine daha ilgili olduğunu ve birçok şeyi anlamlandırmaya çalışmaya başladığını görebilirsiniz.
Fenilalanin, vücut için gereken ve gıdalarla alınan aminoasit yapı taşıdır. Bu aminoaitin vücutta fenilalalin hidroksilaz enzimiyle tirozine çevrilmesi ve işlevlerin bu şekilde yapılması gerekirken, bu çeviride yanlışlık olması durumunda kanda fenilalaninin değeri artarak hastalık gelişir.
Çocuklarda bazı nedenlerden dolayı gelişim bozuklukları görülebilmektedir
Dünya Sağlık Örgütü ilk 6 ay yalnızca anne sütü ile beslenmeyi, 6. aydan itibaren anne sütüyle birlikte tamamlayıcı beslenmeye başlanmasını önermektedir.
COVID-19 Geçiren Kişiler Hakkında Merak Edilenler!
Kawasaki hastalığı, ilk kez 1967 yılında Japonya’da genç bir doktor, Tomisaku Kawasaki tarafından keşfedildi. Başta Japonya olmak üzere hastalık en sık Asya ülkelerinde görülmektedir.
Çocuk ramotolojisi, 0-18 yaş aralığında bulunan bireylerin romatizmal hastalıklarının tanı ve tedavisi ile ilgilenen bilim dalıdır.