Depresyon Nasıl Önlenir?
Depresyon nedir?
Depresyon kişinin kendini ve çevreyi algılayamaması ile iletişiminde bozulma, umutsuzluk ve enerji kaybı ile yaşam kalitesini olumsuz etkilemesi olarak adlandırılabilir. Aynı zamanda depresif bozukluk olarak da adlandırılır. Bu nedenle kişide davranışlarında duygusal ve fiziksel değişimler ortaya çıkar. Normal yaşamında günlük yapılan aktivitelerde sorunlar yaşanabilir. Depresyon bir anda oluşmayacağı gibi bir anda çözülebilen bir rahatsızlık değildir. Tedavi süreci bazı kişilerde uzun sürebilir. Genellikle bu durum 20’li yaşlarda başlar.
Depresyon belirtileri nelerdir?
- Kas ağrıları,
- Üzüntü ve aniden ağlama,
- Suçluluk duygusu,
- Yapılan işe konsantre olamama,
- Öfke patlamaları,
- Kaygı ve huzursuzluk,
- Halsizlik,
- Sürekli kötü hissetme, umutsuz olma,
- Sağlıklı iletişim kuramama,
- İştah kaybı,
- Uyku düzeninde bozukluk,
Yalnız kalma isteği gibi belirtiler başlıca nedenler olarak gösterilebilir. Bu belirtiler kişilerin günlük hayatlarında iletişimde birçok sorun çıkarabilmektedir.
Depresyon nasıl önlenir?
Depresyonu önlemek için stresi kontrol etmek gerekir. Kişinin kendi benlik saygısını güçlendirmesi gerekmektedir. Tedavinin ilerleyişi kadar, erken belirtileri fark ederek tedaviye başlamakta önemlidir. Bu sebeple depresyon belirtisi görülen kişilerin bir uzmana muayene olmaları oldukça önemlidir.
Depresyonu tetikleyen durumlar nelerdir?
Erken dönemde aileden birinin kaybı, ilişkinin bitmesi, düşük ekonomik düzey, işten ayrılma, alkol bağımlılığı ve boşanmalar, zor bir çocukluk dönemi geçirme, ailede oluşan depresyon ve kullanılan bazı ilaçlar depresyon için örnek gösterilebilecek faktörlerdir.
Benzer Yazılar
12 Adımda Çocuklarınızı Yeni Dönemde Okula Hazırlayın!
Yeni başlayan romantik ilişkilerde; kişiler, yeni tanıştıkları partnerlerinin profillerini incelemeye epey zaman sarf edebiliyor.
Tüm psikiyatrik rahatsızlıklarda olabildiği gibi anksiyete bozukluklarında da ‘damgalama’ durumu yaşanmaktadır. Damgalama, toplum içerisinde psikiyatrik hastalıklara karşı var olan basmakalıp düşüncelerin tetiklediği, sosyal statü kaybı ve ayrımcılığa uğrama olarak tanımlanmaktadır.
Panik atak; gerçek bir risk ya da aslında herhangi bir sebebi olmamasına rağmen, şiddetli fiziksel belirtilerle kendisini gösteren ve yoğun bir şekilde yaşanan korku atağıdır. Bu süreç oldukça korkutucudur.
Belli bir yerde kısılmış hissetme veya kaçamama gibi irrasyonel ve yoğun korkunun eşlik ettiği önemli bir anksiyete bozukluğu çeşididir.
