Gebelik Oluşumuna Engel Olan 5 Neden
Yumurta rezervi 30 yaşından sonra azalıyor!
Kadınlarda, yumurtalık rezervinin en uygun olduğu dönem; 20 ila 30 yaş arasıdır. 30 yaş itibariyle yumurtanın rezerv durumunda azalma görülür ve her kadının yumurtalarında, yılda %10 civarında kayıp olur. 40 yaş itibariyle ise bu kayıp %50’ye kadar çıkmaktadır.
43 yaşına gelen kadınların normal yol ile hamile kalması çok daha zorlaşır. Yaşın ilerlemesi; yumurta rezervinin azalmasına ve var olan yumurta kalitesinin düşmesine neden olur. Bu sebeple normal yollar ile veya tüp bebek tedavisi ile gebe kalmış kadınların ileri yaşlarda düşük yapma riskleri de yüksektir.
Genç çiftlerde de başarısızlık olabilir…
Tüp bebek tedavisinde; başarı oranının değerlendirilmesi, kadının yaşı ile doğru orantılıdır. Bunun nedeni ise yaşın ilerlemesiyle, tüp bebek tedavisi sürecinde elde edilebilecek başarının düşebilecek olmasıdır.
Bunun yanı sıra; henüz çok yaş almamış genç kadınlarda da hiçbir sorun yok gibi görünse de gebelik meydana gelmeyebilir. Tüp bebek tedavi denemelerinde, çoğu zaman; kadın 35 yaşından genç olsa dahi, her denemenin başarı yüzdesi %60 civarındadır. 35-37 yaş grubunun başarı yüzdesi %45, 38-40 yaş grubunun başarı yüzdesi %30, 40-42 yaş grubunun başarı yüzdesi %20, eğer; kadın 40 yaş üzerindeyse de başarı yüzdesi %10’dur.
Yeni gelişmeler gebelik şansını artırıyor!
Tüp bebek tedavisindeki gelişmeler, gebe kalınmasındaki başarı oranını artırıyor. IMSI yöntemi; spermlerin mikroskop ile incelenmesi ve en kaliteli spermin yumurta içerisine enjekte edilmesi; bu gelişmelere verilebilecek en güzel örnektir. Laboratuvar ortamında muhafaza edilen embriyolar daima izlenir ve embriyoskop ile takip edilir. Bu yöntem, tüp bebek tedavisinin başarısını etkileyen en önemli faktörlerdendir.
Gebeliği engelleyen nedenlere dikkat!
- Tüp bebek yöntemi tedavisinde ilk denemeden sonra gebe kalmamış kadınlar şüphe etmemelidirler. Ama; birden fazla tedavi planlanmış ve başarısız kalınmışsa; üstelik kaliteli embriyolar verilmişse bu durumun detaylı olarak incelenmesi gerekmektedir.
- Kadınlarda rahimleri ile ilgili bir problem olabilir. Bu nedenle; yapışıklık, miyom ve polip embriyonun o bölgeye tutulumuna engel olan normal dışı bir durum varsa histereskopi ile tespit edilerek, tedavi planlaması yapılır.
- Tüplerde sıvı birikir ve bu sıvı rahim içerisine doğru yayılarak embriyonun bölgeye tutulmasını engeller ya da gebelik oluşumunda erken dönem düşüklerine yol açar. Böyle bir durumda; tüplerin, laparoskopi ile alınması ya da rahim ile birleşilen noktadan bağlanması gebelik şansını artırır.
- Kan tetkikleri ile gebelik oluşumuna engel olan bağışıklık rahatsızlıkları ya da pıhtılaşma ile ilgili bozuklukların saptanması gerekir. Bunun sonucunda; tespit edilen durum, ilaç tedavisi ile giderilir.
- Başarıya ulaşılamayan tüp bebek tedavilerinde izlenilen bir başka yol ise embriyoların 5. ve 6. günlerine kadar büyümesi ve sonrasında transfer edilmesidir. Blastokist adı verilen, embriyoların bölgeye tutunma şansları çok daha fazladır. Fakat; %40’ı blastokist aşamasına gelememektedir.
Benzer Yazılar
Lohusalık döneminde anne sütünü arttıran besinler nelerdir?
Günde 3 ana ve 3 ara öğün olmak üzere, öğün periyodu atlanmamalı.
Yalancı sancılar normal kabul edilirken gerçek sancıların varlığı erken doğumun habercisi olabilmekte, bazı durumlarda hastanede yatış gerektirebilmektedir.
Düzenli yürüyüş, sağlıklı ve kaliteli yaşam için vazgeçilmez bir aktivitedir.
Alerjiye dayalı burun nezlesi gibi hastalıklar gözlerin kaşıması burunda akıntı boğazlarda yanma olarak kendini gösterir.
Çocukların kendilerini ifade etmekte yetişkinler kadar başarılı olmadığını çocuklarda uygulanan oyun terapisi ile çocukların yaşadığı sıkıntıları daha kolay anlayabilirler.