Bize Sorun

Aşağıdaki formu doldurarak bilgi talep edebilirsiniz.

7/24 Yanınızdayız

Emziren Annelerde Kanser Riski Daha Az!

Emziren Annelerde Kanser Riski Daha Az!

Anne sütü bebek için bir beslenme kaynağı olmasının yanında içerdiği biyolojik olarak aktif bileşenler sayesinde bebeğin hem bağışıklık sisteminin hem de bağırsak mikrobiyotasının gelişimine yardımcı olur. İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi’nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Yılmaz Güzel anne sütünün önemi ile ilgili bilgilendirmelerde bulundu.

Doç. Dr. Yılmaz Güzel “Anne sütü doğası gereği normal doğum haftasında dünyaya gelmiş sağlıklı bir bebeğin ilk altı ay ihtiyaçlarını tek başına karşılayabilecek besin değerlerine sahiptir. Süt, bütün memelilerin yavruları için optimum büyümesini ve gelişmesini sağlayan tüm besin öğelerini içeren, her zaman taze, temiz ve yavrusuna verilmeye hazır bir besindir. Dünya Sağlık Örgütü raporlarına göre, gelişmekte olan ülkelerde bebek ölümlerinin en sık nedeni ishal, pnömoni gibi enfeksiyon hastalıklarıdır. Bu hastalıkları önlemenin en kolay yolunun anne sütü ile beslenme olduğu belirtilmektedir. İlk 6 ayda bebeklerin sadece anne sütüyle beslenmesi ve 6. aydan sonra tamamlayıcı beslenme ile emzirmenin 2 yaşına kadar sürdürülmesi ile yılda yaklaşık 1.3 milyon bebek ölümünün önlenebileceği hesaplanmaktadır. Ancak, anne sütü yeterli değilse veya anne emzirme yapamıyorsa, bebeklere uygun bir süt formülü verilmesi gerekir” dedi.

Doğumdan sonra salgılanan sıvı olan kolostrum, yenidoğan için “ilk aşı” olarak adlandırılır

Doç. Dr. Güzel, “Doğumdan hemen sonra salgılanan anne sütüne kolostrum denir. Genelde anne sütüne göre daha sarımsı renkte ve daha koyu kıvamlıdır. Ortalama 4-5 gün boyunca salgılanmaya devam eder. İlk başlarda miktarı göze az gelebilir ancak yenidoğan midesinin boyutu da küçük olduğundan zengin içeriği ile bebek için oldukça yeterlidir. Kolostrum bağışıklık sistemini güçlendirdiği için “ilk aşı” olarak da adlandırılmaktadır. Kolostrumun yararları arasında bebeğin üst solunum yollarını koruması, alerjik reaksiyonları önlemesi, enfeksiyon riskini azaltması, sindirim sistemini geliştirmesi, yenidoğan sarılığını önlemesi ve içerdiği büyüme faktörü ile bebeğin hızlı bir büyüme ve gelişme göstermesi sayılabilir. Kolostrumun azalması ile birlikte sütün rengi açılarak sarıdan beyaz tonlara geçer ve kıvamı daha akışkan olmaya başlar” diye belirtti.

“Yenidoğanlar ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslenmelidir”

Doç. Dr. Güzel, “Anne bebeğini doğumdan sonraki ilk bir saat içinde emzirmeye başlamalıdır. İlk altı ay sadece anne sütü ile beslemeli ve sonrasında ek besinlerle beraber iki yaşına kadar emzirmeye devam etmelidir.  Yeterli anne sütü almayan çocuklarda büyüme gelişme geriliği, orta kulak iltihabı, nekrozitan enterekolit ve sindirim sistemi yeterince gelişemediğinden enfeksiyonlar daha fazla oranda görülmektedir. Bu çocuklar ileriki yaşamalarında da birçok sorunla karşılaşmaktadır.

Zengin içeriği ile bebekleri birçok enfeksiyondan, akut ve kronik hastalıklardan korur. İçerdiği IgA ve antikorlar ile normal bağırsak florasının gelişmesine yardımcı olur ve bebeğin bağışıklık sistemini güçlendirir. Ayrıca çene ve diş gelişimini de olumlu yönde etkiler. Anne sütü aynı zamanda bebeklerin beyin gelişiminde de önemli bir rol oynar. Bebeklerin beyinleri, doğumdan sonraki ilk birkaç yıl boyunca hızla büyür ve anne sütü, beyin gelişimi için gerekli olan omega-3 yağ asitleri, protein ve diğer besin öğelerini içerir” diye söyledi.

“Anne sütü, bebeklerin sağlığı ve gelişimi için en önemli besin kaynağıdır”

Doç. Dr. Güzel, “Anne sütünün yüksek besin değeri, sindirimi kolay olması, ekonomik olması, kolayca emilebilmesi, anne ve bebek sağlığına sayısız faydası sebebiyle anneler emzirmeye daha çok teşvik edilmelidir. Doğumdan sonra anne emzirme konusunda bilgilendirilmeli gerekirse destek verilmeli ve emzirme yönünden cesaretlendirilmelidir. Sadece anne sütü ile beslenmeyle bile oluşabilecek hastalık ve ölüm oranları minimuma indirilebilir. Anne sütü, bebeklerin sağlığı ve gelişimi için en önemli besin kaynağıdır ve bebeklerin ömür boyu sağlıklı bir yaşam sürdürmeleri için hayati önem taşır” diye vurguladı.

“Emzirmenin bebeğe olduğu kadar anneye de faydası çok fazladır”

Doç. Dr. Güzel, “Emzirmenin bebeğe sağladığı sayısız faydanın yanında anneye de birçok olumlu katkısı vardır. Emzirmenin anneye sağladığı ilk belirgin fayda meme uçlarının uyarılmasıyla birlikte salgılanan oksitosin hormonunun rahmin kasılmasını güçlendirmesidir. Bu sayede doğum sonrası kanama miktarı azalır, lohusalık dönemi kanamaları daha kısa sürede biter, postnatal uterus kanamalarının azalmasıyla birlikte annede anemi önlenir ve gebelikte büyümüş olan rahim daha hızlı bir şekilde küçülüp eski haline döner. Oksitosin aynı zamanda anne ve bebek arasında sevgi bağının kurulmasını sağlamaktadır. Emziren annelerin kilo vermesi ve doğum öncesi vücut yapılarına geri dönmeleri daha kolaydır. Emzirmenin annenin ileriki yaşamında göğüs kanseri, endometriyum kanseri ve over kanserine yakalanma riskini azaltmasının yanında emziren annelerde osteoporoz görülme riski de oldukça azdır” diye konuştu.

 

Benzer Yazılar

Koku Alma Bozuklukları
Koku Alma Bozuklukları

Eğer koku alamıyorsanız hemen telaş yapmanıza gerek yok. “Koku alamıyorum” dediğiniz durumun ne zaman ortaya çıktığını hatırlamaya çalışmanız gerekmekte. Bu bir viral enfeksiyon sonrası bir kaç günlük bir durum ise geçici olabilir.

Devamı

Lohusalık Döneminde Anneler Nasıl Beslenmeli?
Lohusalık Döneminde Anneler Nasıl Beslenmeli?

Lohusalık döneminde anne sütünü arttıran besinler nelerdir?

Devamı

Kanserden Korkmayın Artık Teknoloji Var!
Kanserden Korkmayın Artık Teknoloji Var!

Kanser tedavisinde son yıllarda kullanılan gelişmiş radyoterapi cihazları sayesinde etkileyici sonuçlar elde ediliyor. Okan Üniversitesi Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Tayfun Hancılar kanser tedavisindeki yeni dönem teknolojilerini an

Devamı

Obezite Tedavisinde Psikolojik Desteğin Önemi (Avrupa Obezite Günü)
Obezite Tedavisinde Psikolojik Desteğin Önemi (Avrupa Obezite Günü)

Obezite son yıllarda giderek artan ciddi bir sağlık sorunu haline gelmiştir. Vücutta aşırı yağ depolanması olarak tanımlanan obezite, fiziksel, sosyal ve psikolojik açıdan olumsuz etkilere neden olabilmektedir. İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi’nden Uzm. Kln. Psikolog Müge Leblebicioğlu Arslan obezite tedavisinde psikolojik desteğin önemi ile ilgili bilgilendirmelerde bulundu.

Devamı

Kişiye Özel Beslenme Takvimi Nasıl Oluşturulur?
Kişiye Özel Beslenme Takvimi Nasıl Oluşturulur?

Başarısızlıkla sonuçlanan diyetler genelde moral bozucu olabiliyor ve kişinin motivasyonunu olumsuz etkileyebiliyor.

Devamı

Katarakt Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar
Katarakt Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar

Gözün içerisinde bulunan doğal merceğin saydamlığını yitirmesi ve matlaşmasına katarakt denir

Devamı

Yaza Daha Sağlıklı Girmek İçin Bu Maddeleri Gözden Geçirmeyi Unutmayın
Yaza Daha Sağlıklı Girmek İçin Bu Maddeleri Gözden Geçirmeyi Unutmayın

Yazın sıcakların artmasıyla tüketilen besinlere biraz daha dikkat edilmesi gerekebiliyor.

Devamı

Çocuğunuz Okula Hala Alışmadıysa Bu Önerilere Dikkat Edin!
Çocuğunuz Okula Hala Alışmadıysa Bu Önerilere Dikkat Edin!

Çocukta ayrılık kaygısı bozukluğu olup olmadığı mutlaka bir uzman tarafından değerlendirilmelidir.

Devamı

Dışarıdan Eve Giren Ürünlerin Hijyeni Nasıl Sağlanmalı?
Dışarıdan Eve Giren Ürünlerin Hijyeni Nasıl Sağlanmalı?

Akıllardaki bir diğer soruysa, dışarıdan gelen paketli ürünlerin hijyeninin nasıl sağlanması gerektiğidir.

Devamı

Mutluluk Oranı Azalıyor Psikoterapi İhtiyacı Artıyor!
Mutluluk Oranı Azalıyor Psikoterapi İhtiyacı Artıyor!

Ülkemizde psikoterapi yaygınlığı ve buna duyulan talep 15 yıldır giderek artmaktadır.

Devamı