Önlenebilir Bir Tehlike Obezite
Önlenebilir Bir Tehlike Obezite
Dünyada önlenebilir ölümler sırasında ikinci sırada bulunan obezite yaşamı tüm yönleriyle etkisi altına alan bir hastalıktır. Her bireyin gün içerisinde alması gereken belirli bir enerji miktarı vardır. Alınan bu enerji miktarı bireyin yaşına cinsiyetine, mesleğine, fiziksel özelliklerine, genetik yapısına ve hastalık durumuna göre değişkenlik göstermektedir. Örneğin bir sporcu ile yüksek tansiyonu olan bir bireyin gün içerisinde alması gereken kalori miktarı farklı olacaktır. Alınan kalorinin harcanan kaloriden çok olması durumunda vücutta biriken enerji yağ olarak kalıcı hale gelmektedir. Bu yağ kütleleri kişilerin vücutlarında tehlike barındırdıklarının habercisi niteliğindedir. Bu habercilerin ne söylediğine kulak vererek hayata o şekilde yön verebilmek kritik önem taşımaktadır. Kısa süreli etki etmesi beklenen diyet programlarının değil düzenli beslenmenin yaşam tarzı haline getirilmesi gerekmektedir. Yaşam tarzı haline getirilen bu alışkanlıklar sayesinde birey hem fiziksel hem de psikolojik anlamda refaha kavuşabilmektedir.
Obezite Etki Alanı
Obezite vücut şeklinde gerçekleşen yağ kütleleri nedeniyle sosyal duruşu etkileyen bir hastalıktır. Obezitenin ilk bakıldığı anda görülen tek sunucu olan vücut değişikliğinin dışında birçok etki alanı bulunmaktadır. Fizyolojik olarak birçok sonuçlar doğuran obezitenin bazı sonuçları şunlardır;
- Uyku düzensizliği/bozukluğu
- Ter bezlerinin aşırı çalışması
- Nefes almada güçlük
- Yemek yeme arzusunun gittikçe artması
- Horlama veya uyku apnesi
- Hızlı yorgunluk
- Ayaklarda şişkinlik
- Sırt bölgesinde artan ağrılar
- Bel ve karın bölgelerinde yağlanma artışı
Fiziksel anlamda hareketlerin kısıtlanmasına sebep olan obezitenin psikolojik anlamda da etkileri ve sebepleri bulunmaktadır. Sosyal ortamlarda yargılayıcı bakışlara maruz kalmak kişinin kendi içine çekilmesine neden olabilmektedir. Bu gibi durumlarda kişinin hekim, psikolog ve fizyoterapist eşliğinde tedavi sürecini devam ettirmesi daha efektif sonuçların çıkmasını sağlayacaktır.
Alınması Gereken Önlemler
Obezite hastalığına karşı alınabilecek birincil önlem düzenli beslenme ve fiziksel egzersiz alışkanlıklarının rutin haline getirilmesidir. Özellikle çocuklarda görülen obezite hastalıklarının önüne geçilebilmesi için bu unsurların ebeveynler tarafından alışkanlık haline getirilmesi gerekmektedir. Risk durumunda olup olunmadığını anlayabilmek için Vücut Kitle İndeksi (VKİ) hesaplaması yapılabilmektedir. Birey kendinin veya yakınlarının bu belirtilere sahip olduğu fark eder etmez donanımlı bir sağlık kurumuna başvurmalıdır. Alanında uzman kadro ve ileri teknolojik alt yapı ile donatılmış hastanelerde obezite ile mücadele süreci tam kapsamlı bir şekilde ilerlemektedir.
Benzer Yazılar
Başarısızlıkla sonuçlanan diyetler genelde moral bozucu olabiliyor ve kişinin motivasyonunu olumsuz etkileyebiliyor.
Ara Tatil Döneminde Çocuklarınızın Bağışıklığını Koruyun!
Yaşımız ilerledikçe kemiklerimizdeki protein örgüsü seyreliyor. Yaşlanan kemiklerimizin kalsiyum ağırlıklı mineral maddesi azaldıkça, daha kolay kırılır hale geliyor.
Susamışlık hissiniz varsa bilmelisiniz ki vücudunuz bu histen çok daha önce susuz kalmaya başlamıştır.
Amino asitler vücudumuzda protein yapımı, hormon üretimi gibi yaşamsal süreçler için gereklidir.
Hipokrat’ın dediği gibi “Besinler ilacınız, ilacınız besinler olsun”
11 ayın sultanı Ramazan geldi! 17 saat açlık sonrası beslenme düzenimiz elbette değişecek. Peki nasıl beslenmeliyiz?
Akut veya kronik hastalıklara sahip olan insanlar için oruç ibadeti sakıncalı olabilecekken kronik rahatsızlığı bulunan bazı bireyler yine de oruç tutmayı isteyebilirler. Bu durumda sağlık takiplerini yapan hekimlerin ve diyetisyenlerin önerilerine uyarak hareket etmeleri gerekmektedir.
