Kronik Böbrek Yetmezliği Bazı Hastalıkları Beraberinde Getiriyor
Tedavinin zamanında yapılması çok önemli…
Türk Nefroloji Derneği’nin yaptığı CREDIT çalışması; ülkemizdeki yetişkin bireylerin yaklaşık olarak %16’sında farklı seviyelerde kronik böbrek yetmezliğinin olduğunu ortaya koymuştur. Bu çalışma, aynı zamanda; erkeklerde görülen böbrek rahatsızlığı riskinin kadınlarda daha yüksek olduğunu göstermiştir. Burada önemli olan; risk gruplarının en önce belirlenmesi ve zamanında doğru tedavi planlamasının yapılmasıdır.
Bu belirtilere dikkat!
Türkiye’de diyabet rahatsızlığı, böbreklerin sağlığını tehdit eden önemli faktörlerden bir tanesidir. Yetişkinlerin yaklaşık %12’sinde bu rahatsızlığa rastlanılmaktadır. Tanısı konulmamış ve kontrol altında olmayan diyabet hastalığı zamanla böbrek yetmezliğine yol açmaktadır.
Diyabeti olup; bacak bölgesinde şişme, şeker seviyesinde azalma, idrarda köpüklenme görülen kişilerin uzman bir doktora başvurmaları ve böbreklerinde bir sorun tespit edilmesi halinde ise bir Nefroloji doktoru tarafından kontrol ve takip edilmeleri gerekmektedir.
Bazı hastalıkları da beraberinde getiriyor…
Böbrek yetmezliği, pek çok rahatsızlığı da beraberinde getirir. Kalp ve damar rahatsızlıkları, sinir sistemi rahatsızlıkları ve iskelet sistemindeki bozukluklar; böbrek yetmezliğinin getirdiği rahatsızlıklardan bazılarıdır. Bu yüzden; böbrek sağlığının korunması, eğer; tanısı konulmuş ise de böbrek rahatsızlığı için uygulanacak tedavi oldukça önemlidir.
Peki, böbrek sağlığının korunması için neler yapılmalıdır?
Böbrek yetmezliği; kanda bakılacak olan üre ve kreatinin değerlerinin yüksekliği ile saptanır. Kreatinin değeri; normal değerin, üst sınırında olsa dahi; bu böbrek yetmezliğinin kanıtı olabilir. Böbrek sağlığınızı korumak istiyorsanız; gün içerisinde 1,5 ila 2 litre arasında sıvı tüketmeli, ağrı kesici kullanımı konusunda kontrolsüz davranmamalı ve kilonuzu korumaya özen göstermelisiniz.
Yukarıda bahsedilen belirtiler dışında; sabah iştahsızlıkları, bulantı, kusma, yorgunluk, gece idrar için uyanma, göz ve çevresinde şişme, cilt renginde sararma ve hipertansiyonun kontrolünün sağlanamaması gibi durumlar görüldüğü zaman da mutlaka bir Nefroloji uzmanı tarafından muayene edilmelisiniz.
Toplumda bilinç yaratmak önemli…
Ülkemizde kadavradan yapılan organ bağışı yaklaşık olarak %25’tir ve bu oran yetersizdir. Bu nedenle pek çok hasta hayatlarını diyaliz tedavisi ile devam ettirebilmektedir. Sosyal ve ekonomik yönden ciddi zararları olan bu sağlık sorunu için toplumda duyarlılık ve bilinç yaratılmalı; böylelikle bağışların artırılarak bu sorunun ortadan kaldırılması hedeflenmektedir.
Benzer Yazılar
Yapılan araştırmalar ile erişkinlerin yaklaşık olarak %33’ünde hipertansiyon rahatsızlığının olduğu kanıtlanmıştır.
Ramazan ayının yaz mevsiminde olmasıyla birlikte oruç süresinin günde 16-17 saati bulması ve artan hava sıcaklığının sıvı kayıplarını arttırması böbrek sağlığının bozulmasına yol açabilir.
Suyun yaşamımızdaki katkısı büyük. Öyle ki; su olmadan organlarımızın çalışabilmesi ve yaşamımızı devam ettirmemiz mümkün değil! Su, bizim vazgeçilmez yaşam gücümüz. Vücudumuzun yaklaşık yüzde 60’ını oluşturuyor ve her şeyin problemsiz bir şekilde çalışmasını sağlıyor.
Hastalarımız nakil olduktan sonraki ilk dönemlerde bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçları yüksek dozda almaları nedeniyle şekersiz
Böbrek nakli hastanın vücuduna bir başka kimseden alınan böbreğin yerleştirilmesidir.
Vücudumuzda iki adet böbreğimiz vardır. Her biri yaklaşık 11 cm büyüklüğünde ve yaklaşık 125 gram ağırlığındadır.
Ödem, damar içinde dolaşmakta olan sıvıların damarların dışına çıkmasıyla ve doku arası ile cildin altında birikmesiyle gelişen bir durumdur.
Kronik böbrek yetmezliği nedeni ile nakil olması gereken Sibel Türkoğlu’na; 25 yıl evvel önce yollarını birleştirdiği eşi Tolga Türkoğlu’ndan hayat kurtaran bağış geldi.
Toplumumuzda sıkça ve her yaşta görülebilen böbrek iltihabı nedir? Nedenleri ve belirtileri nelerdir? Tedavisi nedir, önleyebilir mi? Böbrek enfeksiyonuna dair merak ettiğiniz tüm soruları sizler için yanıtladık.