Şeker Alışkanlığı Çocuklarda Dikkat Eksikliği Yaratıyor!
“Ramazan bayramının yaklaşması ile beraber bol miktarda şeker, çikolata, tatlı tüketiminin yaşandığı bu dönemde çocuklarımızı aşırı şeker tüketiminden korumalıyız. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de şeker kullanımı ve buna bağlı diyabet, obezite , kalp hastalıkları ve kanser ciddi oranda artmaktadır” diyen İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Özgür Güncan, çocuklarda aşırı şeker tüketimi ve zararlarını anlattı.
İşlenmiş Gıdalardan Uzak Tutun!
Şekerler saf karbonhidratlardır ve yoğun enerji kaynaklarıdır. Diyetle alınan şekerin büyük kısmını besinlerin doğal yapısında bulunan şekerler değil, sonradan eklenen ilave şekerler oluşturur. Şeker pancarından ve şeker kamışından üretilen şeker yanında son yıllarda mısır şurubu, glikoz şurubu ve früktoz şurubu gibi farklı şeker kaynakları besinlerin üretim aşamasında tat verici ve koruyucu amaçlı olarak yaygın olarak yiyecek ve içeceklere eklenmektedir. Şekeri günlük hayatta ev yapımı olarak hazırladığımız pasta, kek, kurabiye, tatlı, reçel, kompostolarda ve yüksek miktarda şeker içeren meyve suyu gibi hazır gıdalarda tüketiyoruz.
“Aşırı Şeker Tüketimi Çocukların Tat Duyusunu Etkiliyor!”
Küçük yaşlardan itibaren yüksek şekerli beslenmek, tat duyusunu etkileyerek sonrasında da çocuklarımızı daha çok bu tür besinler tüketmeye teşvik eder. Çünkü tat duyuları yoğun şeker tadını normal olarak görmeye başlıyor ve bu yüzden sebze - meyve gibi doğal besinlerin tatlarını alamamaya buna bağlı olarak doğal besinleri reddetmeye başlıyorlar. Bu nedenle çocuklarımızı ve kendimizi sürekli şekerli yiyecekler isterken ve tüketirken buluyoruz. Şeker bağımlılık yaratır, sürekli istek duyulur ve sürekli aranılır. Doğal besinlerin yerini şeker içeren gıdalar, abur cuburlar, atıştırmalıklar ve fastfood gıdalar alır. Çocukların doğal sofra besinleri ile beslenmeleri bozulur. Tek yönlü beslenmeye geçiş yaparlar.
Şeker Alışkanlığı Dikkat Eksiliği Yaratıyor!
Şeker ve şekerli gıdalar tüketildiğinde vücudumuz daha fazla insülin hormonu üretir. Aşırı ve kontrolsüz insülin ise kanser, diyabet ve tüm kronik hastalıkları tetikler. Şeker, çocukların kan şekerinde dalgalanma yaratarak beyin fonksiyonunu olumsuz etkiler. Çocuklar derslerine odaklanamaz, öğrenme güçlüğü yaşar. Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu daha sık görülür. Sağlıklı, zeki çocuklar yetiştirmek istiyorsak onları şekerli gıdalardan uzak tutmalıyız. Şekerli gıdalar tüketmek çocukluk döneminde; çocukların büyüme hormonlarının salgılanmasını engeller büyüme geriliği, obezite, diyabet , erken ergenlik, diş çürükleri ve vücut savunmasını bozarak daha çok hasta olmalarına yol açar.
Çocuklarımızı Şekerden Korumak için Neler Yapmalıyız?
- Şekersiz veya daha az şeker eklenmiş ürünleri tercih edebilmek için besin etiketlerini kontrol etmek alışkanlık haline getirilmelidir ve bunu çocuklarımıza da öğretmeliyiz. Besin etiketlerinde yer alan fruktoz şurubu, mısır şurubu, dekstroz, kahverengi şeker, sükroz, sakkaroz, glukoz gibi ifadelerin aslında birer şeker olduğunu unutulmamalıdır.
- Hazır meyve suyu, gazlı içecekler, şekerli - aromalı içecekler yerine su, ev yapımı soğuk meyve çayı, ayran tercih edin. Su tüketimini artırmak için limon, elma dilimi, nane yaprağı içeren suları tercih edebilirsiniz.
- Karbonhidrat gereksinmesinin karşılanmasında; tam tahıllar, kurubaklagiller, taze sebze ve meyveler, süt gibi besinler tercih edilmelidir.
- Şeker ve şekerli besinler ödül olarak tercih edilmemelidir. Çocuklara besinler kesinlikle ödül olarak verilmemelidir. Bu durum sağlıklı beslenme davranışı kazanamamalarının en büyük nedenlerinden biridir. Çocuklara ödül mekanizması olarak sunulan şeker ve çikolata zamanla çocukların beyninde yararlı besin algısına dönüşür.
- Çocuğunuzu, meyveyi bütün yemeye alıştırın.
- Gün içerisinde şeker tüketimini azaltmanın bir yolu da protein içeren kahvaltılardır. İyi bir kahvaltı vücudun açlık mekanizmasını dengeler ve tatlı krizlerini önler. Bu yüzden yumurta, peynir, ceviz, tam tahıllı ekmek, mevsim sebzelerinin bulunduğu dengeli bir kahvaltı verilmesi önemlidir.
Benzer Yazılar
Düzenli yapılan tetkikler sayesinde pek çok önlenebilir hastalık tespit edilerek, kişinin daha sağlıklı bir yaşam sürmesi sağlanabiliyor.
Çocuk Endokrinoloji uzmanı genel olarak; çocukluk ve ergenlik döneminde gelişen hormon bozuklukları ile ilgilenir. Çocuğun büyümesini, ergenliğin normal zamanda ortaya çıkması ve sağlıklı sürdürülmesini, son olarak ise erişkin döneme güvenli bir şekilde geçişini izler.
Kabakulak, virüslerin tükürük bezlerinde enfeksiyon yapması ve burada büyümesiyle ortaya çıkan bulaşıcı bir hastalıktır.
Eğer hemen fark ettiyseniz; doktorunuzun da önerdiği egzersizlerle, 6 ay kadar bir süreyle boyun eğriliklerini düzeltebilirsiniz.
Kawasaki hastalığı, ilk kez 1967 yılında Japonya’da genç bir doktor, Tomisaku Kawasaki tarafından keşfedildi. Başta Japonya olmak üzere hastalık en sık Asya ülkelerinde görülmektedir.
Dil bağı, lingual frenelum isimli bağ yapısının normalden farklı olması durumudur. Bu anormallik, dilin işlevini kısıtlamasına sebep olur.
Bebekler aç hissettiklerinde, altını ıslattıklarında veya kaka yaptıklarında, uykusu var ise, çok fazla sıcak veya çok fazla soğuk hissettiklerinde, gaz çıkaramama durumunda, giydirilen kıyafetlerin rahatsız hissettirmesi gibi birçok durumda kendi rahatsızlıklarını ifade edebilmek adına ağlamaya başlarlar.
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de şeker kullanımı ve buna bağlı diyabet, obezite , kalp hastalıkları ve kanser ciddi oranda artmaktadır.
Doğru ayakkabı ile çocuğunuzun ayak sağlığını koruyarak, sakatlanma riskini de en aza indirebilmeniz mümkün.
Dünya Sağlık Örgütü ilk 6 ay yalnızca anne sütü ile beslenmeyi, 6. aydan itibaren anne sütüyle birlikte tamamlayıcı beslenmeye başlanmasını önermektedir.