Sedimantasyon Hızı (ESR) Nedir?
Sedimantasyon hızı (ESR- eritrosit sedimantasyon oranı) nedir?
Kırmızı kan hücreleri olarak bilinen eritrositler, kanda sayıca en fazla miktarda bulunan hücredir. Solunum sisteminin vücut içerisinde aldığı hava, eritrositlerin yardımıyla vücudun doku ve organlarına taşınmaktadır. Kelime anlamı tortulaşma ve dibe çökme olan sedimantasyon sayesinde, kırmızı kan hücrelerinin ne kadar çabuk dibe çöktüğü anlaşılmaktadır. İnflamasyon varlığında bazı protein yapıları, kırmızı kan hücreleri ile buluşur ve eritrositlerin çok daha hızlı çökmesine neden olur. Basit ama oldukça önemli bir kan testi olan sedimantasyon hızı ile iltihapların varlığı, otoimmün rahatsızlıklar veya kanserli dokulara dair önemli fikirler vermektedir.
Sedimantasyon hızı (ESR) testi nasıl yapılır?
Vücuttaki inflamasyon oranının öğrenilmesini sağlayan sedimantasyon testi; kişiden kan alınması ve alınan kanın laboratuvar ortamında test edilmesiyle sonuçlanır. Alınan kan; ilk yarım saat, 2 saat ve 24 saat olmak üzere çeşitli zaman dilimlerinde değerlendirilir. Her farklı saatte, tek kullanımlık tüp içindeki kan eritrositlerinin ne kadarının dibe çöktüğü ölçülmektedir. Normal sedimantasyon değerleri yaş ve cinsiyet kriterlerine göre değişiklik gösterse de bu ölçümler birçok hastalığın varlığına dair önemli bilgiler verir. Sedimantasyon değerinin referans değer aralıklarının; yaş ve cinsiyet ayrımlarına göre şu şekilde olduğunu söyleyebiliriz:
- Yeni doğanlarda: 0 ile 2 mm/h
- Çocuklarda: 0 ile 10 mm/h
- 50 yaş altı kadınlarda: 0 ile 20 mm/h
- 50 yaş üstü kadınlarda: 0 ile 30 mm/h
- Anne adaylarında: 4 ile 57 mm/h
- 50 yaş altı erkeklerde: 0 ile15 mm/h
- 50 yaş üstü erkeklerde: 0 ile 20 mm/h
Sedimantasyon düşüklüğü nedenleri
Bu durum büyük bir sağlık sorunu belirtisi olarak görülmez ve çoğu zaman vücudun bir bölgesindeki iltihaplı bir hastalığın bitiyor olduğu anlamına gelir. Tam sağlıklı bireylerde rastlanılan sedimantasyon düşüklüğü ise nadir vakalarda hastalık belirtisi olarak değerlendirilmektedir. Orak hücreli anemi, hemoglobinopatiler, anizositoz ve şeker hastalığı gibi kan yoğunluğunun artmasına neden olan rahatsızlıklar ve birtakım dolaşım bozuklukları; sedimantasyon değerinin düşmesine neden olabilir. Fakat lösemi ve polisitemia rubra gibi durumların söz konusu olması durumunda, sahte sedimantasyon düşüklüğüne de rastlanabilir. Eklem ağrısı, yorgunluk, iştahsızlık, kilo verme, baş dönmesi ve ağrısı gibi bulgular ile karakterize olan sedimantasyon düşüklüğünün tedavisi ise altında yatan ana sorunun giderilmesi ile gerçekleştirilir. Ek olarak; düzenli beslenme, uyku ve egzersiz de bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olarak, mevcut rahatsızlıkların daha hızlı iyileşmesine destek olur.
Benzer Yazılar
Böbrek, karaciğer, dalak, safra kesesi ve pankreasta bulunan bir enzim olan gama glutamil transferaz, karaciğer sağlığı hakkında bilgi vermektedir.
Kandaki glukoz değeri, kanın plazma kısmının değerlendirdiği bir test ile ölçülmektedir. Hastadan; hastane koşullarında alınan belli bir miktardaki kan, laboratuvara gönderilir.
Erken teşhis hastalıkları fark edip erken dönemde tedavi olmak için büyük bir avantajdır.
Check-Up'ta Yapılan Kan Testlerin ve Kısaca Anlamları
Erkeklerde 40 yaş sonrasında kendini hissettirmeye başlayan prostat büyümesi; takip ve tedavi edilmemesi durumunda böbrek yetmezliğine yol açabilecek belirtiler gösterebilir.
Proteinler; dokuların ve hücrelerin yapıtaşı olup, vücudun büyümesinde, gelişmesinde ve genel sağlık durumunun değerlendirilmesinde önemli bir etmendir.
Tüm batın USG, karın bölgesinin ultrasonografi ile incelenmesi işlemidir. Batın ultrasonu; alt batın ve üst batın olmak üzere ikiye ayrılır.
PSA (prostat spesifik antijen), prostatta üretilen ve menini kıvamı ile yakından ilişkili olan enzimdir. Üretilen PSA’nın bir miktarı kanda dolaşır.
Alanin aminotransferaz (ALT), bir enzim türüdür. Aynı zamanda “serum glutamik piruvik transaminaz” (SGPT) olarak da isimlendirilir. Öncelikli olarak karaciğerde, az miktarda ise böbrek ile diğer bazı organlarda bulunmaktadır.
CEA, karsinoembriyonik antijeni temsil eden ve bazı hücrelerin yüzey kısmında bulunan bir maddedir. Embriyonik gelişme sürecinde; gastrointestinal sisteme ait hücrelerin ürettiği bir glikoproteindir.