Omurga Ve Omurilik Tümörleri
Omurga ve omurilik tümörleri nelerdir?
Omurga ve omurilik tümörleri birincil ve ikincil tümörler olmak üzere iki farklı şekilde meydana gelmektedir. Birincil tümörler omurgayı oluşturan yapı sistemindeki hücrelerden kaynaklanır. İkincil tümörler ise diğer organlardan omurgaya yayılan metastatik tümörler olarak sınıflandırılır. Ayrıca, omurga ve omurilik tümörleri bulundukları yere göre de sınıflandırılır.
Tümörün bulunduğu yere göre; ekstradural, intradural ekstrameduller ve intramedulle olarak sınıflandırılan omurga ve omurilik tümörlerinde en sık rastlanan belirtiler ise şiddetli ağrılardır. Tümörün bulunduğu yer omurilik zarının dışında ya da omurilik zarı ile omurilik arasında olabilir. Omuriliğin içinde de tümör olabilir. Farklı organlarda başlayan kanserler de omurgaya sıklıkla yayılabilmektedir.
Omurga ve omurilik tümörlerinde tanı nasıl konulur?
Omurga ve omurilik tümörlerinin tanısının konması için nörolojik muayene yapılması gerekmektedir. Nörolojik muayene sırasında radyolojik görüntüleme yöntemleri kullanılır. Manyetik rezonans görüntüleme, bilgisayarlı tomografi, kemik sintigrafisi gibi yöntemler tanıda kullanılmaktadır. Omurga ve omurilik tümörleri özellikle kanser olan hastalarda sık görüldüğünden kanser hastalarının mutlaka bu tür muayenelerden geçmesi gerekir.
Omurga ve omurilik tümörü tanı ile ortaya çıkarıldıysa bundan sonraki aşamada tümörün yeri ve evresi belirlenir. Tümörlerde erken tanı tedavi açısından hayati önem taşımaktadır. Omurilik ve omurga tümörlerinde şiddetli ağrı en belirgin şikâyettir. Dinlenerek geçmeyen sırt, boyun ağrıları gibi ağrılarda mutlaka nörolojik muayene yapılması gerekir.
Omurga ve omurilik tümörleri nasıl tedavi edilir?
Omurga ve omurilik tümörlerinin tedavisinde farklı branşların ortak çalışması söz konusudur. Nöroloji, Beyin ve Sinir Cerrahisi, Patoloji, Onkoloji gibi branşların ortak tedavi süreci ile tümörlerin tedavisi yapılır. Tedavi seçenekleri tümörün türüne ve evresine göre değişmektedir. Tedavi cerrahi yöntemlerle ya da radyoterapi, kemoterapi gibi yöntemlerle yapılabileceği gibi tüm tedavi yöntemleri bir arada da kullanılabilir.
Tümörlerin tedavisinde biyopsi ve patoloji sonuçları tedavinin seyrini belirlemektedir. Yaygın olmayan içerdeki tümörler mikro cerrahi yöntemlerle çıkarılabilmektedir. Tedavi sürecinin başarılı olması omurga ve omurilik tümörleri hakkında belirlenen durumun nasıl olduğuna bağlıdır. Şöyle ki, tümörün hangi cevrede olduğu, omurganın neresinde olduğu ve hastanın durumu tedavinin başarısını etkilemektedir.
Benzer Yazılar
Günlük hayatta çok fazla umursanmasa da dirsek sağlığı oldukça önemlidir. Dirseklerde oluşan ağrı, hayatımızı oldukça zorlaştıran ağrıların başında gelmektedir.
Kemik yoğunluğu yaş ilerledikçe azalır. İlerleyen yaşlarda; kaza ile düşmek de, kemik yoğunluğunun ve dayanıklılığının azalmasına
Halk arasında, iltihaplı bel romatizması veya omurga iltihabı olarak bilinen Ankilozan Spondilit (AS); genellikle omurgayı ve omurga ile kalça kemiği arasındaki eklemi etkileyen, ağrılı ve iltihaplı bir romatizmal bir hastalıktır. Ankilozan Spondilit, genellikle genç yaşlarda ortaya çıkan bir hastalıktır.
Boy uzatma ameliyatı; büyüme plağı kapanmış bireylerde bazen tedavi, bazen ise estetik amacıyla tercih edilen operasyondur. Amaç; kol ve bacak kemiklerinin uzatılmasıdır.
Normal bir omurgaya arkadan bakıldığı zaman tüm uzunluğu boyunca düz görünür.
Bir bacağı daha kısa olarak dünyaya gelen 2 yaşındaki Alexsandır Alexsandrov İvanov, İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi’nde Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Cengiz Çabukoğlu tarafından ameliyat edildi. Milyonda bir görülen bu rahatsızlık başarılı bir şekilde gerçekleştirildi. Küçük Alexsandır Alexsandrov İvanov yaşıtları gibi yürüyebilecek.
Diz eklemini oluşturan kemikler; uyluk, bacak kemiği ve önde bulunan diz kapağıdır.
Topuk dikeni daha çok; ayağında şekil bozukluğu bulunan, sürekli olarak çorap
Kişi adımını atarken, vücudun ağırlık merkezini kontrol altında tutmalıdır.
Osteoporoz, diğer adı ile kemik erimesi; zamanla kemik kalitesinin