Karpal Tünel Sendromu Nedir?
Karpal tünel sendromu nedir?
Karpal tünel sendromu aslında, ellerimizin bizlere yorulduğunu belli eden bir rahatsızlıktır. El, bilek ve parmaklarda gelişen sinir sıkışması ile kendisini gösteren karpal tünel sendromu; tedavisi çok basit olan, ancak tedavi edilmedi zaman ilerleyen bir rahatsızlıktır. Karpal tünel, sinir sıkışması olarak da bilinir. Sinirlerin kas dokusuna, kemiklere ve tendonlara baskı yapması ile meydana gelir. Bunun sonucunda da, el ve parmaklarda ağrı görülür. Genellikle 3 parmakta, daha sık görülmektedir. Hastalar bir süre sonra, günlük yaşamdaki rutin ve basit işleri yaparken zorlanırlar. Buna örnek olarak; düğme iliklemek, gazete okumak sayılabilir. 40 yaşın üzerindeki kişilerde ve de kadınlarda, daha sık görülmektedir.
Karpal tünel sendromunda kimler risk altında?
- Klavye ve mouse’u aktif olarak kullanan kişiler
- Duruş veya oturuş bozukluğu olan kişiler
- Ev hanımları
- El işçiliği ile uğraşanlarda
- Bilek kanalı yapısal olan dar kişiler
- Fazla kilolu veya obez kişiler
- Bel fıtığı olanlar
- Alkol kullananlar
- Travma veya yaralanma geçirenler
- Doku ve eklemlerinde iltihaplanma olanlar
- Gebeler (Geçici)
- Marangoz, şoför gibi meslek gruplarında
- Tenis oynayanlar
Karpal tünel sendromunda risk grubundadırlar. Kısaca; el ve bileği zorlayarak, sürekli aynı hareketleri yapan kişilerde, karpal tünel ihtimali yüksektir.
Karpal tünel sendromu belirtileri nelerdir?
Kartal tünel sendromunda belirtileri; el ve parmaklarda uyuşukluk ve kuvvet kaybı, ilk 3 parmakta uyuşma ve harekette zorlanma, el ve parmak bölgesinde karıncalanma, ağrı ve sızı hissi, eli yumruk yapamamak hatta bazen kol ve omuza yayılan ağrı şeklinde sıralanabilir. Bu hastalar yaygın görülen; ağrı, sızı ve uyuşukluk dışında basit günlük işlerini de yapamaz hale gelirler. Düğme ilikleyememek, fermuar kapatamamak, gazete okuyamamak ve telefon ile konuşamamak; bu kişilerin yaşadığı zorluklardan sayılabilir.
Karpal tünel sendromu nasıl tedavi edilir?
Karpal tünel sendromunun tedavisi, hastalığın derecesine ve seyrine göre değişmektedir. Hekim muayene, sonrası tedavi şekline karar verir. Tedavide genellikle, kişilerin yaşam konforunu yeniden sağlamak ve günlük işlerini kendi başlarına yapabilmeleri hedeflenir. Tedavi şeklinde hekimin değerlendirmesi sonrasında; ilaç, fizik tedavi veya cerrahi yöntemler uygulanabilir.
Benzer Yazılar
İnme, beyin damarlarında tıkanıklık (pıhtı atması ya da zamanla yavaş yavaş damar çapının daralması) ya da kanama sonucu, beynin bir bölgesinin kanlanmasının bozulması sonucu beyin dokusunda meydana gelen travmatik olmayan harabiyettir.
Bir organın onu yerinde tutan kas ya da dokulardaki boşluklardan faydalanarak dışarı
Fasya derinin altında bulunan konnektif doku (bağ doku) liflerinden oluşan bir yapıdır. Tüm vücuttaki sistemlerle bağlantısı vardır ve kan kadar hayati öneme sahiptir. Fasyanın olmaması durumunda; kaslar yumuşak bir et kıvamına gelir, organlar hızlı bir şekilde dağılır ve kemikler ufalanır.
Bel veya sırt omurlarında meydana gelen bir rahatsızlık, boyun omurgasını da etkiler. Omurganın etrafındaki kaslar birbirleriyle iç içe geçmiş durumdadır. Bel ve sırt sağlığı için oturuş, duruş ve uyuma pozisyonlarına bu yüzden dikkat edilmesi önemlidir.
Glutatyon, vücudumuzda hücre içinde üretilen en önemli antioksidandır. Yaş aldıkça, stres, bozucu çevresel faktörlerin etkisiyle azalır.
Proloterapi, kas ve eklem ağrılarında meydana gelen ağrı ve zedelenme gibi durumların iyileştirilmesi sürecinde kullanılan tıbbi bir tedavi yöntemidir.
Kuru iğne yöntemi, fizik tedavi ve rehabilitasyon alanında tercih edilen bir tedavi yöntemidir.
Kayropraktik tedavi, yüksek hız ve düşük basınç ile kas-iskelet sinir sitemi üzerine uygulanan, yapılan müdahale ile sinir yollarının açıldığı doğrudan düzeltme yöntemidir.
Proloterapi; iyileşmeyi tetikleyen vücudun iyileşme mekanizmalarını kullanan bir tedavi yöntemidir. Bağların güçleri zayıfladığında yıprandığında özellikle bağların kemiğe tutunduğu noktalara yapılan bir enjeksiyon tedavisidir.
