Kalp Hastalıklarından Korunmak İçin 7 Altın Kural!
Kalp ve damar hastalıkları günümüzde dünya çapında halen birinci ölüm nedenlerinden biri olmaktadır. Bu bağlamda bazı risk faktörlerini değiştirmek maalesef mümkün değildir. İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Süha Çetin, kalp sağlığı hakkında önemli bilgiler verdi.
Ailede kalp ve damar hastalığının olması, erkek cinsiyeti ve ileri yaş olarak söylenebilir. Fakat değiştirilmesi mümkün ve kolay olan çok önemli risk faktörleri de bulunmaktadır.
-
Sigarayı bırakmak.
Atabileceğimiz en anlamlı adımlardan biri sigarayı bırakmak olsa gerek. Sigara kalp ve atar damarlara ciddi derecede hasar verir. Ayrıca tütün kullanmak kandaki oksijen seviyesini düşürür ve böylece tansiyon ve nabız yükselmesine neden olur, kalbimizi yoran iki faktör. Sigara içmek genç yaşta ölümcül kalp krizlerine neden olur.
-
Fiziksel aktiviteyi arttırmak.
Fiziksel aktivite artık günümüzde kaçınılmaz bir rol oynamaktadır: Haftada 150 dakika ılımlı aerobik egzersiz, bu tempolu bir yürüyüş olabilir, önerilmekte. Veya haftada 75 dakika kuvvetli aerobik egzersiz, koşu tarzı gibi, sağlık açısından önem taşır. Ayrıyeten haftada 2 veya 3 defa ılımlı ağırlık egzersizleri yapılmalı. Bahçe işleri yapmak, ev işlerini halletmek, asansör yerine merdivenleri kullanmak veya köpeğimizi dışarda gezdirmekte önemli fiziksel aktiviteler içerisindedir.
-
Sağlıklı beslenmek.
Sağlıklı beslenme birçok açıdan kalp ve damar hastalıklarından korur. Beslenmemize dikkat ederek tansiyon ve kolesterol değerlerini düşürüp, diyabet hastası olma riskini azaltabiliriz. Peki, sağlıklı beslenme özellikle ne tür gıdalar içerir? Sebze ve meyve, baklagiller, az yağlı et ve balık, tuzsuz ve kavrulmamış fındık, badem ve ceviz, zeytinyağı ve avokado yağı, süt, yoğurt, yumurta sıklıkla tüketilmesi gereken gıdalar arasındadır. Tüketilmemesi veya çok aza indirgenmesi gereken besinler tuz ve tuzlu mamuller, şeker ve şekerli içecekler, yüksek karbonhidratlı gıdalar (hamur işi), alkol, işlenmiş gıdalar, trans yağlardır.
-
Fazla kilolardan kurtulmak.
Fazla kilonun olması (özellikle bel çevresinde) kalp damar hastalığı riskini artırır. Haricen yüksek tansiyona ve kolesterole ve diyabet hastalığına neden olur. Vücut kitle indeksi bir kişinin obez olup olmadığını gösterir. Eğer vücut kitle indeksi 25 ve üzerinde ise, kişi fazla kilolu olarak nitelendirilir. Bu manada bel çevresi genişliği de ölçülebilir. Eğer erkeklerde bel çevresi 101.6 cm ve kadınlarda 88.9 cm üzerinde ise, kişi kalp damar hastalıkları açısından riskli olarak değerlendirilir.
-
Düzenli uyku uyumak.
Yetersiz uyku yüksek kiloya, yüksek tansiyona, kalp krizi, diyabet ve depresyona neden olabilir. Erişkinlerde günde en az 7 saat uykuya ihtiyaç vardır. Yeteri kadar uyku almamanın nedenlerinden biride uykuda solunumun kısa süreli olarak sıklıkla durmasıdır (obstrüktif uyku apnesi). Bu durum özellikle horlaması olan kişilerde sıklıkla görülür. Obstrüktif uyku apnesi kalp damar hastalıklarına ve ritim bozukluklarına neden olabilir. Kilo vermek ve aynı zamanda solunum yollarını açık tutan (cPAP) bir cihaz kullanmak uyku apnesi olan kişilerde faydalı olabilir.
-
Stresten uzak durmak.
Sürekli stres yüksek tansiyona ve dolayısı ile kalp ve damar hastalıklarına neden olabilir. Stres yönetiminin yanlış olması, örneğin daha fazla yiyerek veya alkol tüketerek veya sigara içerek, kalp ve damar hastalığı riskini daha da artırır. İzlenmesi gereken yol doğru bir stres yönetimidir: iş organizasyonunun doğru yapılması, oluşabilecek komplikasyonların ön görülüp tedbir alınması, kişisel olarak fiziksel aktivitenin düzenli olarak ön plana çıkarılması, yoga veya meditasyonun yapılması yüksek önem taşımaktadır.
-
Sağlık kontrollerini ihmal etmemek.
Son olarak özellikle 40 yaşından itibaren düzenli sağlık kontrolleri gerekmektedir. Her yıl bir tansiyon holter bağlatarak yüksek tansiyon riskinin kontrolü gereklidir. Düzenli (6 ayda bir) yapılan kan tahlillerinde kolesterol ve açlık kan şekeri seviyelerine bakılması elzemdir.
Doçent Doktor Süha Çetin, önerilerine şu şekilde devam etti; ‘’Unutmayalım ki kalp ve damar hastalıklarını bu bahsedilen önlemler ile yüksek bir oranda azaltmış oluruz. Kalp ve damar hastalıklarının dünya çapında birinci ölüm nedeni olma sebebi bu anlatılan hususların göz ardı edilmesinden kaynaklanmaktadır.’’
Benzer Yazılar
Birçok hastalığın tedavisinde kullanılan kortizon, böbreküstü bezlerinde üretilen oldukça önemli bir hormondur. Vücuda birçok faydası olan ve ilaçlara da katılan kortizon, fazla kullanıldığında veya üretildiğinde ise pek çok ciddi hastalığa sebep olabilir.
Hipertansiyon, ülkemizde her üç kişiden birinde görülen önemli bir sağlık sorunudur. Önemi; hedef organlar olan kalp, damarlar, beyin, böbrek ve gözlerin etkilenmesi sonucunda inme, kalp krizi, periferik damar hastalıkları, kronik böbrek hastalığı ve görm
Koroner damarlardan birinin aniden tıkanarak, kan gitmemesi durumuna kalp krizi denir.
Gebelik sürecinde hızla büyüyen bebeğin ihtiyaçlarının karşılanması ve anne adayının doğum esnasındaki kan kaybına karşı direncinin artırılması amacıyla kalp ve dolaşım sisteminde bazı değişiklikler gözlemlenir
Kalp romatizması, üst solunum yollarında görülen hastalıklardan sonra eklemlerde oluşan
Sıcak havaların etkisi ile bazı insanlarda kalp çarpıntısı şikayeti görülmektedir.
Kalp kası hastalıkları, kalbin kas dokusunda meydana gelen rahatsızlıklardır.
Şeker hastalığı, kan şekeri olarak da isimlendirilen kan şekerinin yüksek çıktığında görülen bir hastalıktır.
Anne karnındaki bebeğin organları; gebeliğin ilk 8 haftasında gelişirken, doğumsal kalp hastalıkları da bu süreçte ortaya çıkar.