İlişkilerin Dijital Problemi: “Onu Neden Like/Stalkladın!”
“O fotoğrafı neden ‘like’ladın”, ”Onu neden takibe aldın”, “Konum at”, “Gördün, ama yazmadın” Ya kendi ilişkimizde ya da arkadaş çevremizde sık sık duyduğumuz dönemimizin en yaygın cümleleri! Çağımız dijital çağ… Peki ya ilişkiler? Onlar da mı dijitalleşecek? İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Gözde Gündoğdu Meydaneri, açıklıyor!
90’lı yılların ortaları itibarı ile internetin hayatımıza girmesi ve buna bağlı olarak; yaşantımızın çoğu alanında kademeli olarak gerçekleşen kabuk değişiminin, ilişkilerin yaşanma biçimini de etkilediği söylenebilir. Sohbet programları ile başlayan sürecin; arkadaşlık siteleri, sosyal medya kanallarının da artması ile bu şekilde sanal ortamda başlayan romantik ilişkilerin de artmakta olduğunu gözlemliyoruz.
“Kişinin Sosyal Medya Profili Gerçeğinden Farklı Olabilir”
Yeni başlayan romantik ilişkilerde; kişiler, yeni tanıştıkları partnerlerinin profillerini incelemeye epey zaman sarf edebiliyor. En nihayetinde yeni tanışılan kişinin, sosyal medya profillerinin onun gerçek halinden uzak olabileceği ihtimalini göz önünde bulundurmak; sonrasında oluşabilecek hayal kırıklığının da önüne geçecektir.
Başka Birini “Like”lamak Kıskançlık Sebebi!
İlişkide dijitalleşme ile beraber; somut kavramlardan soyut kavramlara geçilmesinin, bazı çiftlerde kafa karışıklığı oluşmasına neden olduğu görülmektedir. Örneğin; ilişkinin niteliğine ve paylaşımın içeriğine bağlı olmakla beraber, partnerin başka birisinin paylaşımını ‘’like’’laması sosyal medyada ‘’normal’’ kabul edilebilecek bir davranış iken, bu davranış sonucunda çiftler arası kıskançlık nedeni ile kavgalar olabilmekte, yine birbirlerinin fotoğraf/paylaşımlarını ‘’beğen’’mediklerinde bazı çiftler arasında tartışmalar olabilmektedir. Bazı kişiler; partnerlerinin kiminle arkadaş olduğunu, kimi takip ettiğini, kimin paylaşımlarını beğendiğini, kimi arkadaşlıktan çıkardığını takıntılı bir şekilde takip ediyor olabilir, bu durum hem ilişkide var olan bir güven problemini gösterir hem de romantik ilişkinin geleceğini olumsuz yönde etkiler.
Yazışma Programları Güven Sarsıyor!
Bazı yazışma programları, birbirleriyle o sırada bir arada bulunmayan çiftler için o an yaşadıkları durumu anlık olarak paylaşmaya olanak sağlamıştır. Fakat bununla beraber, taraflardan birinin kişilik yapısı ve karşıdakine güven duyma sorunu çerçevesinde şekillenen ötekini kontrol etme davranışı (şu an neredesin, ne yapıyorsun, fotoğrafını çekip yollar mısın, konum at, mesajımı gördün mavi tik oldu ama cevap vermedin vb.) kontrol edilen taraf ve sonuçta ilişki için oldukça yıpratıcı olabilmektedir.
Başkalarını Umursamayın!
Çiftlerin çevresinde bulunan kişiler, yine sosyal medya kullanımını baz alarak ‘’beraber oldukları fotoğrafları silinmiş, birbirlerini takipten çıkarmışlar, birbirlerine sitemli ve gönderme içeren paylaşımları oldu, demek ki ayrılmışlar’’ gibi çiftlerin gıyabında yorumlarda bulunabilirler. Bu durum da eğer gerçeği yansıtmıyor ise söz konusu kişilerin morali bozulabilir ve mevcut ilişkiyi yıpratabilir. Her insanın kişiliği benzersiz ve özeldir. Dolayısı ile her davranışın ‘’kendince’’ bir nedeni vardır. Kişinin sosyal medya profilinde değişiklik yapmasının çok farklı sebepleri olabilir. İlişki dışındaki yorumlar da yorum yapanların kendi iç dünyalarından süzülmüş tahminlerdir. Bu nedenle, söz konusu iki farklı insanın bir araya gelmesi ile oluşan ilişkiler olduğunda kişiler dışarıdan yorum yapıyorlarsa daha dikkatli olmalıdır.
Eski Sevgilinizi “Stalk”lamayın!
Romantik ilişkilerin bitimi sonrası eski partnerin sosyal medya hesaplarını halen ‘’stalk’’lamak, ‘’beni engellemiş mi?’’ düşüncesi ile farklı hesaplar üzerinden takip etmek kişinin kendi hayatına dair önemli oranda zaman ve enerji kaybına neden olacak, bazı kişiler için ayrılık sonrası partnerin hayatından çıkması ile oluşan yas sürecinin daha komplike hale gelmesine neden olabilecektir. Bu nedenle, ayrılık sonrası eski partnerinizi unuttuğunuzdan emin değilseniz onu takip etmeye/stalklamaya devam etmemek, sizden sonraki ilişkilerini takıntılı bir şekilde araştırmaktan uzak durmak ve kendinize, hayatınıza dair yeni kapılar açmak daha uygun bir davranış şekli olacaktır.
Benzer Yazılar
Çocuklarda Beyin Gelişimine Büyük Darbe! Sağlıksız Beslenmenin Tehlikeleri
Pandeminin günlük yaşantımıza getirdiği kargaşa bir yana, şu an yaşadığımız belirsizlik durumu günden güne endişelerimizi arttırıyor.
Belli bir yerde kısılmış hissetme veya kaçamama gibi irrasyonel ve yoğun korkunun eşlik ettiği önemli bir anksiyete bozukluğu çeşididir.
Kışın erken kararan havalar, gün ışığından az yararlanmak, soğuyan havalar ile fiziksel etkinlik alanlarımızın azalması yatkınlığı olan kişilerde kış depresyonuna neden olabiliyor.presyonu Kapıda mı?
Tüm psikiyatrik rahatsızlıklarda olabildiği gibi anksiyete bozukluklarında da ‘damgalama’ durumu yaşanmaktadır. Damgalama, toplum içerisinde psikiyatrik hastalıklara karşı var olan basmakalıp düşüncelerin tetiklediği, sosyal statü kaybı ve ayrımcılığa uğrama olarak tanımlanmaktadır.
Vajinusmustan Kurtulmak Sandığınız Kadar Zor Değil!
Sosyal medya kullanım amaçlarını kişilere sorduğumuzda genelde; yakın çevre, aile ve dostlar ile iletişim içerisinde kalmak ve görünür olmak gibi cevaplar alıyoruz.