İç Sesinize Kulak Verin!
Bir saniye önce ne düşündünüz? Hatırlayabiliyor musunuz? Kimdi o içinizde konuşan? İç sesinizi bulun ve ona kulak verin, pişman olmayacaksınız!
“Önsezi, biliş, ruh, içgörü, duyu! Birden fazla kelimeyle açıklanıp, bir o kadar da karışık olan iç ses, bilim insanlarının hala araştırmakta olduğu, gizemli bir oluşum” diyen İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Psikoloji Bölümü’nden Uzm. Psikolog Ceylin Sürek, açıkladı.
İç ses 3 yaş civarında başlıyor
Çocukluğumuzdan bu zamana kadar, iç ses, diğer adıyla iç monolog, hayat boyunca düşünce ve davranışlarımızda önemli bir rol oynar. Hayatı öğrendikçe, iç sesimiz zihnimizde farklı senaryolar oluşturur ve dünyada olanlara karşı bakış açımızı şekillendir. Rus Psikolog Lev Vygotsky’e göre iç sesin oluşması, üç yaş civarındayken çocuğun düşünce ve dil sistemlerini birleştirmeyi öğrenmesiyle başlıyor. Çocukken yapmanız gereken bilişsel bir aktivitede, kendi kendinize konuştuğunuzu hatırlıyor musunuz? Bu yaptığınızı Vygotsky özel konuşma olarak adlandırıyor ve çocukların büyüdükçe bu konuşmaları daha içselleştirdiklerini öne sürüyor. Yapılan araştırmalar, iç sesimizin oluştuğu zamanlarda, beynimizde dil ve konuşmadan sorumlu olan Broca alanının aktive olduğunu gösteriyor. Vygotsky’nin yaptığı bir başka araştırmada ise, iç ses oluştuğunda gırtlağın aktive olduğu gözlemlenmiş. Böylece bu ses ne kadar içimizde olsa da, aynı dış sesteki organların aktive edilmesiyle oluştuğunu görüyoruz.
İç ses sizi olumlu olduğu gibi olumsuz da etkileyebilir!
Peki, iç sesimiz ne işimize yarıyor? 1996 yılında beynine inme inen ünlü Nöroanotomist Jill Bolte Taylor, “My Stroke of Insight” adlı kitabında iç sesinin kaybolması sonucu başına gelenleri anlatıyor. Kısaca iç sesini kaybetmesi sonucunda, biyografik anıları hatırlayamadığını, iç farkındalığıyla ilgili problemlerin oluştuğunu ve öz bilinçle ilgili duygularının kaybolduğunu belirtiyor. Hafıza demişken, alışveriş listesini ya da bir telefon numarasını nasıl aklınızda tutarsınız? İç sesiniz burada size yeniden yardımcı olur ve içinizden tekrar yaparak çalışma hafızasını güçlü tutar. Hafızaya ve kimlik duygusuna etkisi dışında, iç sesimiz motivasyon alanında da önemli bir rol oynar. Kendinizi bir sınavda, yarışta ya da zor bir durumda düşünün. İç sesinizi kullanarak başkasına ihtiyacınız olmadan kendi kendinizi motive edebilirsiniz. Maalesef bu durum her zaman pozitif yönde olmayabiliyor. Depresyon ve anksiyeteden mustarip insanlar iç monologlarını negatif şekilde gerçekleştirip, bunu sürekli tekrarlıyorlar. Bu nedenle; psikoterapilerde bu tip danışanların, negatif düşüncelerini alternatifleriyle değiştirme ve danışanın iç konuşmasını pozitif yönde değiştirilmesi amaçlanır.
Kontrolü ele alın
İç rehberliğinizi iç sesinizle sağlayabilirsiniz, peki vücudunuzda başka değişimler fark ediyor musunuz? Bazı terapistler midenizi, duygularınızın koltuğu gibi düşünmenizi istiyor ve duygularınızı dinlemenizi öneriyorlar. Eğer midenizde güçlü bir ağrı varsa, iç sesiniz size bir şeylerin yanlış gittiğini söylüyor olabilir. Bazı insanlar da iç seslerini, kalplerinin sesi olarak nitelendiriyorlar. Kalbimiz, vücudumuzdaki en akıllı organlardan biri. 40.000 nörona sahip olan kalplerimiz; hissetme, öğrenme ve hatırlama becerilerine sahip. Bunları okurken kafanızda farklı imajlar canlanmış ya da farklı enerji ve duygular hissetmiş olabilirsiniz, bunlarda içsel bilgeliğinizi oluşturan oluşumlardır. Bakın, dinleyin ve hissetmeye çalışın.
İç sesinizi duymakta zorlanıyorsanız, buraya dikkat!
- Sessizliğe ulaşın ve iç sesinizin gelmesi için alan oluşturun.
Nasıl mı? Televizyonunuzu ve telefonunuzu kapatarak başlayabilirsiniz. Doğada yürüyüşe çıkın, kendinizle baş başa kalın. Bulaşık yıkama, duş alma ve egzersiz yapma gibi aktiviteler de zihninizi boşaltmaya ve iç sesinizi çıkarmaya yardımcı olur. En önemli araçlardan biri de meditasyon. Bırakın zihniniz sakinleşsin, ruhunuz konuşsun.
- Duygularınıza dikkat edin, vücudunuzu dinleyin.
İç sesin bazen, bir duygu olarak gelebileceğinden bahsetmiştik. Duygularınız gerçekten size ne anlatmak istiyor, dinleyin. Utandığınız bir şey bile olsa onları bastırmaya çalışmayın, anlamlandırın. Diğer yandan sindirim sorunları, kalıcı öksürük, baş ağrısı ve sürekli yorgunluklara dikkat edin, iç rehberiniz sizi uyarıyor olabilir.
- İç sesinizin yolunu bulmaya çalışın
Diğer ilişkilerinizde olduğu gibi, sezgilerinizle de ilişki kurmaya çalışın, onun ne dediğini ve ne anlatmaya çalıştığına bakın. Geçmişte yaşadığınız ve iç sesinizi dinleyip önemli bir karar verdiğiniz bir anı düşünün. Örneğin; işe alınmaması gereken birini, iç sesiniz onay vermese de işe aldınız ve sonucu kötü oldu ya da iç sesinizin gitme dediği bir yere gitmediniz ve sonucu olumlu oldu. Bu tarz örnekleri not edip, iç sesinizin gelme yoluna ve sonuçlarına bakabilirsiniz.
- Aklınızın sizi ele geçirmesine izin vermeyin
Bazı insanlar karar verirken, içlerindeki sesi dinlemektense mantıklı düşünmeyi tercih ederler. Oysa zihnimiz, korkularımız ve sezgilerimiz bizim dikkatimi çekmek için içeride savaş verirler. Bu nedenle, iç sesimizi duymakta zorluk çekeriz. Bazı psikologlar karar verirken; aklınıza ilk gelen düşünceyi dikkate almanızı savunurlar çünkü genelde bu yanıt, zihninizin işleme başlamasından önce gelen iç sesinizdir.
- Durun ve nefes almak için zaman ayırın
Nefes ve yaşam koçu olan Gwen Dittman, karar vermede zorlandığınız durumlarda her zaman kullanabileceğiniz bu basit nefes egzersizini öneriyor. Burnunuzdan nefes alırken dörde kadar sayıyorsunuz, yedi saniye tutuyorsunuz ve sekiz saniyede ağızdan nefesinizi veriyorsunuz. Bu nefeslerden üç kere yapmayı deneyebilirsiniz. Dittmar bu teknikle, kalbinizle daha iyi iletişim kuracağınızı savunur.
- Yardım almaktan çekinmeyin
Ailenizden biri, yakın arkadaşınız ya da psikoloğunuz... Bazı zamanlar karar veremeyebiliriz, ya da zihnimize yön vermekte zorluk çekeriz. Bu insanların size doğru sorular sorması, bildiğiniz şeyleri ortaya çıkarmada yardımcı olur, bu nedenle her zaman yardım almaya vakit ayırabilin.
Artık biliyorsunuz, bir dahaki sefer bir şeylerin doğru gitmediği hissi, midenizde bir ağrı ya da içinizde susmayan bir ses varsa, dikkat edin. İç sesiniz sizi, sizin için en iyi olana götürecektir. Zihnimiz zaten yeterince karışık, iç sesinizi bulun ve ona kulak verin, pişman olmayacaksınız!
Benzer Yazılar
Çocuğunuza bu şekilde bilgilendirmeler yapabilirsiniz!
Sosyal medya paylaşımları genelde olumlu anlar üzerine olup, kişinin yaşantısını tüm gerçekliği ile yansıtmaz.
Bu durumun geçici olduğunu kendinize hatırlatın
İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi'nin Psikoloji bölümünde uygulanan önemli testler hakkında bilgilendirdik.
Gençler Arasında Artan Tehlike: Akran Zorbalığı!
Günlük yaşantı içerisinde stresten kurtulamıyoruz belki ama stresi yönetebilmemiz mümkün!