Erken Doğum Riskinizi Belirlemek İçin Geç Kalmayın!
Erken doğum riskinin belirlenmesinin önemi nedir?
Hamilelik; 37 ila 40 hafta arasında değişiklik gösteren bir süreçtir. Bu süreçte; anne adaylarını kaygılandıran en önemli konulardan biri; planlanın aksine erken doğum riski ile karşı karşıya kalınmasıdır. Bebeğinizin dünyaya erken gelmesi, onu bir an önce kollarınıza almanız; sizde güzel düşünceler uyandırıyor olsa da; erken doğum, bebeğinizin sağlığını olumsuz olarak etkileyecek birçok olumsuz faktörü beraberinde getirir. Bu nedenle; hamilelik süresinde, erken doğum riskinin belirlenmesi ve bu bağlamda ilgili tedavinin uygulanması oldukça önemlidir. Özellikle; rahim uzunluğu ölçümü, bu riskin belirlenmesinde etkin rol oynar.
Erken doğum nedeniyle birçok bebek ilk yaşını görmeden kaybediliyor…
Dünyanın genelinde; her yıl 13 milyon prematüre bebek doğmakta ve yaklaşık 1 milyon bebeğin henüz ilk yaşı görülmeden kaybedilmektedir. Anne karnındaki bebek ile yeni doğan bebeğin ilk 28 gününde görülen tüm ölümlerin yaklaşık %80 gibi bir oranı ne yazık ki erken doğumdan kaynaklanmaktadır.
Erken doğum riski nasıl belirlenir? Bu riski önleyen tedaviler var mıdır?
Yapılan araştırmalar ile gebelerde rahim uzunluğu için yapılan ölçümün, erken doğumun tahmin edilmesinde önemli rol oynadığı tespit edilmiştir. Rahim uzunluğu ne kadar kısa ise erken doğum riski de bir o kadar artmaktadır. Bu yüzden rahim uzunluğu testinizi muhakkak yaptırmalısınız.
Yakın zaman içerisinde izlenen yaklaşımlardan biri de; anne adaylarına progesteron tedavisi uygulanmasıdır. Bu tedavi ile erken doğum riskinin azaltılabilmesi mümkündür.
Erken doğumun getirebileceği olumsuzluklar nelerdir?
Tüm serebral palsi hastalıklarının yaklaşık %50’si ve çocukluk çağı körlüklerinin yaklaşık %30’u erken doğumdan kaynaklanmaktadır. Anne ve bebek sağlığı için erken doğum riskini erkenden tanımak, tahmin etmek ve önlemeye çalışmak; bu rahatsızlıkların görülmemesi açısından çok önemlidir.
Prematüre bebekleri bekleyen en önemli riskler şu şekildedir;
- Solunum rahatsızlıkları
- Beyin içi görülebilecek kanamalar
- Yeni doğan retinopatisi olarak adlandırılan; körlük
- Zeka bozuklukları
- Bağırsak rahatsızlıkları
Unutmayın!
Erken doğum riski; rahim uzunluğu ölçümü ile tespit edilebilir ve progesteron tedavisi ile önemli derecede en aza indirilebilir.
Benzer Yazılar
Kısaca AMH olarak bilinen Anti Müllerian Hormonu kadınlardaki yumurtalık rezervinin kalitesini gösteren bir hormondur.
Cinsel ilişkide ağrı, acı hissi gibi hisler disparoni olarak tanımlanmaktadır.
Döllenen yumurtanın yerleştiği, büyüdüğü ve doğum zamanına kadar gelişmesini sağlayan organa rahim denir.
Birçok kadın günümüzde doğum kontrol yöntemi olarak doğum kontrol haplarını kullanmaktadır.
Endometriozis, genç kadınlarda görülen iyi huylu fakat çoğunlukla ağrılı kronik bir hastalıktır. Hastalık ağır vücutsal ve ruhsal problemler yaratmasına ve miyomlardan sonra, kadınlarda en sık görülen iyi huylu hastalık olmasına rağmen genelde hafife alınmaktadır.
Doğum, kadın bedenindeki doğal bir süreç olmakla birlikte, her kadının doğumu benzersiz ve özel bir olaydır.
Gestasyonel diyabet bilinen diğer adıyla gebelik şekeri; ilk defa gebelikte saptanmış kan şekeri yüksekliği demektir. Genellikle 24. Haftadan sonra, bebeğin plasentası tarafından salgılanan hormonlar sebebiyle gerçekleşmektedir.
Henüz bebeğini emzirirken tekrar hamile olduğunu öğrenen birçok anne adayının aklına takılan en büyük soru işareti “Hamileyken emzirebilir miyim?” olmaktadır.
Yaz aylarında hamilelerde; sıcak basmaları, alerjik problemler, bulantı ve kusmalarda artış, halsizlik, uykusuzluk, nefes darlığı gibi problemler artar.
Polikistik Over Sendorumu, üreme çağında olan yaklaşık her dört kadından birini etkileyen ve çok sık görülen kadın endokrin bozukluklarından biridir.