Dumping Sendromu Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri
Dumping sendromu nedir?
Midenin hızlı bir şekilde boşalmasına neden olan, mide bulantısı, ishal ve yemek sonrası yorgunluk hissettiren bir sorundur. Ağızdan alınan yiyecek ve içecekler mide yoluyla on iki parmak bağırsağına ulaştırılır. Bu geçişin hızlanması ve yüksek kahbonhidratlı gıdaların ince bağırsağa hızla ulaşması dumping sendromunu meydana getirir. Bu sorun; yüksek düzeyde karbonhidrat alındığı zaman, gastrik by-pass cerrahisi hastalarda gelişebilir. Özafagus ameliyatı olmuş kişilerde de görülebilir.
Dumping sendromu belirtileri nelerdir?
Belirtiler; yemek sonrası erken evrede ya da daha geç dönemde ortaya çıkmak üzere iki farklı grupta değerlendirilebilir. Erken dönem belirtileri; yemekten sonraki 10-30 dakika içinde görülür ve bu belirtiler arasında; karın ağrısı, karın krampı ve ishal yer alır. Geç dönem belirtileri ise yemekten sonraki 1-3 saat içinde yaşanır.
Bu sendrom; özellikle sofra şekeri; yani sakaroz ya da meyve şekeri açısından yoğun beslenme gerçekleştiği zaman çıkar. Çoğu zaman erken dumping kendisini sınırlayarak, 7-12 hafta içinde çözümlenir. Semptomları şöyle sıralayabiliriz:
- Yemek sonrası şişkinlik
- Mide bulantısı
- Kusma
- Karın krampı
- Vücut kızarıklıkları
- Baş dönmesi
- Halsizlik
- Kalp atışında hızlanma
Bazen de geç dumping sendromu yaşanır. Çok yüksek şeker içeren gıda tüketimi sonrasında 1-3 saat içinde belirtiler ortaya çıkar. Yemek sonrasında ince bağırsağa ulaşan şeker emildiği zaman salgılanan insülin miktarı yükselir. Sonucunda ise düşük kan şekeri gelişir. Geç dumping sendromunun bulguları ise şöyledir:
- Terleme
- Vücut kızarıklıkları
- Baş dönmesi
- Kalp atışında hızlanma
- Zihin karışıklığı
- Odak kaybı
- Bayılma
- Titreme
Bazı hastalar; erken ve geç dumping sendromu belirtilerini aynı anda yaşayabilir. Bu yüzden; belirtilerin ayırt edilebilmesi adına tıbbi yardım alınmalıdır.
Dumping sendromunun nedenleri nelerdir?
Mideye ulaşan yiyecek ve mide suyu; kontrol dışında ve aşırı hızlı bir şekilde ince bağırsağa doğru harekete geçer. Bu durumun en sık nedeni; mile operasyonları ile ilgili olabilir. Genellikle obezite ameliyatlarından kaynaklandığı düşünülse de yemek borusu ameliyatlarından sonra da görülebilir. Ameliyatları şöyle sıralayabiliriz:
- Gastrektomi: Midenin bir kısmı ya da tamamı çıkarılır. Mide kanserinin tedavisinde tercih edilir.
- Gastrik bypass: Morbid obezitenin tedavi edilmesi için uygulanır. Midede küçük bir kese oluşturulur. Amaç; hastanın beslenmesini sınırlamaya yardımcı olarak, kilo vermesini sağlamaktır.
- Özofajektomi: Yemek borusunun bir kısmı ya da tamamı çıkarılarak yeniden yapılır. Amaç; yemek borusu kanserini tedavi etmektir.
Dumping sendromu nasıl tedavi edilir?
Erken dumping sendromu üç ay içinde kendi kendine çözülebilir. Yapılacak diyet değişiklikleri görülen belirtilerin hafiflemesine yardımcı olabilir. Fakat, bazen bu hastalık beslenme değişikliği ile yok olmaz. Bu durumda; doktorun ilaç ve ameliyat önerisi olabilir. Cilt altına enjekte edilen ishal önleyen ilaçlar, gıdaların bağırsağa ulaşmasını yavaşlatabilir. Bu yöntemin de mide bulantısı, kusma ve benzeri gibi yan etkileri olduğu unutulmamalıdır.
İlaç veya beslenme programının düzelmesiyle gelişme göstermeyen hastalarda cerrahi yöntemler uygulanabilir. Pilorun; yani midenin çıkışındaki, öğütülen gıdaların mideden on iki parmak bağırsağına geçmesini denetleyen kasın, yeniden yapılandırılması bir tercih olabilir.
Distal gastrektomi geçirmiş hastalarda; loop gastrojejunostomiden Roux-en-Y rekonstrüksiyonuna geçiş uygulanabilir. Roux-en-Y gastrik bypass; midenin boyutunu küçültür ve kişinin alabileceği yiyecek miktarını kısıtlar. Böylece kilo vermeye yardımcı olur. Midenin küçük bir kısmından bir mide poşu oluşturur, midenin ve on iki parmak bağırsağının büyük bir kısmını atlayarak doğrudan ince bağırsağa bağlanmasını hedef alır. Genellik
Dumping sendromunun düzeltilmesinde cerrahi prosedürler her zaman işe yaramayabilir. Bu nedenle, sorunun multidisipliner bir yaklaşım ile değerlendirilmesi gerekir.
Benzer Yazılar
Kolon ve rektum gastrointestinal sistem adı da verilen sindirim sisteminin parçalarıdır.
Whipple ameliyatı, pankreas kanseri türlerinde kullanılan hayat kurtarıcı bir yöntemdir. Pankreas başı kanseri, 12 parmak bağırsağı kanseri, safra yolları tümörlerinde son derece başarılı sonuçlar elde edilir.
Kadınların düzenli aralıklarla memelerini kontrol etmeleri; meme kanserinin ilerlemeden fark edilebilmesi ve kolay tedaviye başlangıcın ilk adımın hızlıca atılabilmesi için çok önemlidir.
Omuz rahatsızlıkları kendisini omuz ağrıları ile belli eder.
Özafagus manometrisi, yemek borusu içine yerleştirilen özel kateter yardımı ile gerçekleştirilir. Amaç; yemek borusu kaslarının yutma esnasında kasılmaların gücünü, sıklığını ve işlevini değerlendirmektir.
Bağırsağın ön kısmı ve son kısmı arasında bir bağlantı noktası söz konusudur.
Meme kanserine yakalanan kadınların büyük bir çoğunluğu; ne yazık ki tedavide, kadın kimliğinin getirdiği önemli ögelerden olan memelerini veya bir bölümünü kaybedebilmekteydi. Ancak günümüzün ilerleyen tıbbı ve teknolojileri sayesinde “meme onarım cerrahisiyle” meme kaybı yaşanmadan da meme kanseri tedavi edilebiliyor!
İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı ve Organ Nakli Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alp Gürkan, “Pandemi döneminde insanlık olarak zor günler geçiriyoruz. Bundan en çok etkilenen kesim de kronik böbrek yetmezlik nedeniyle diyalize girmek zorunda kalan insanlarımız” dedi.
Kişiler kan tahlili yaptırdıklarında, zaman zaman kreatinin kelimesini görmektedirler. Bu kan testi sonuçlarından, kişinin sahip olduğu kas miktarını ve böbreklerinin sağlıklı olup olmadığı öğrenilebilmektedir. Kreatinin seviyesine kan testlerinin haricinde idrar numuneleri ile de bakılabilmektedir.