Doktorundan Uyarı: Yılda 1 Kez Check-Up Yaptırın
Check-Up düzenli olarak yaptırılması gereken sağlık kontrolleridir ve erken teşhis için önemli bir unsurdur. Potansiyel sağlık sorunlarını erken aşamada tespit etmeye yardımcı olan Check-Up, tedavinin daha etkili olmasına ve hastalıkların ilerlemesini engeller. İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Check-Up bölümünden Dr. Birol Sarkut Check-Up yaptırmanın önemiyle ilgili noktalara değindi.
Check-Up nedir?
Check-Up genel anlamıyla genel bir sağlık taramasıdır. Herhangi bir sağlık probleminiz olmasada yaş grubunuza göre belirli aralıklarla Check-Up yaptırmalısınız. Çünkü Check-Up’ın amacı; hastalıkları belirti vermeden erken aşamada teşhis etmek ve önlemektir. Check-Up vücudun genel durumunu görmemizi sağlar ve böylece risk faktörlerini azaltmamıza ve engellememize olanak sağlar.
Check-Up paketleri, kişinin yaşına ve cinsiyetine uygun tanı testlerini içerir. Bu paketler içerisinde kan tahlili, röntgen taraması, laboratuvar testleri, ultrason görüntüleme gibi işlemler bulunur.
Check-up yaptırmanın belirli bir yaşı var mıdır? Ne kadar sıklıkla Check-Up yaptırmalıyız?
Check-Up için bir yaş sınırı yoktur. 24 aylıktan sonra 7 yaşına kadar her yıl 1 defa Check-Up yaptırılmalıdır. Daha sonra 40 yaşına kadar her 2 yılda bir defa Check-Up yaptırılması uygundur. Diyabet gibi kronik rahatsızlara sahip ya da aşırı kilolu bireylerin 30 yaşından sonra düzenli olarak her yıl Check-Up yaptırması önerilir. 40 yaşından itibaren her yıl düzenli genel Check-Up yaptırmanız ileride yaşayabileceğiniz sağlık sorunlarını önlemede faydalı olacaktır.
Önemsiz olduğunu düşündüğünüz bir belirti bile çok önemli bir hastalığın habercisi olabilir. Sizlerin de bildiği gibi pek çok hastalık erken dönemde fark edilirse, uygulanacak tedavinin başarısı da o kadar fazla olmaktadır. Bu sebeple kendinizi ihmal etmeyin, yılda bir kez yaptıracağınız Check-Up ile sağlığınızdan emin olun.
Benzer Yazılar
CEA, karsinoembriyonik antijeni temsil eden ve bazı hücrelerin yüzey kısmında bulunan bir maddedir. Embriyonik gelişme sürecinde; gastrointestinal sisteme ait hücrelerin ürettiği bir glikoproteindir.
Kadın hastalıklarından korunmak ve kaliteli bir yaşama sahip olmak için bilinçli olmak ve düzenli olarak jinekolojik kontrollerden geçilmesi büyük önem taşıyor.
Pürin; sucuk, pastırma, sosis, salam, kabuklu deniz ürünleri, küçük balıklar, kırmızı et, kuru fasulye, buğday, baklagiller, mayalı içecekler, çay ve kahve gibi yiyecek içeceklerin tüketilmesinden alınır.
Proteinler; dokuların ve hücrelerin yapıtaşı olup, vücudun büyümesinde, gelişmesinde ve genel sağlık durumunun değerlendirilmesinde önemli bir etmendir.
Düzenli yapılan tetkikler sayesinde pek çok önlenebilir hastalık tespit edilerek, kişinin daha sağlıklı bir yaşam sürmesi sağlanabiliyor.
Erkeklerde 40 yaş sonrasında kendini hissettirmeye başlayan prostat büyümesi; takip ve tedavi edilmemesi durumunda böbrek yetmezliğine yol açabilecek belirtiler gösterebilir.
Böbrek, karaciğer, dalak, safra kesesi ve pankreasta bulunan bir enzim olan gama glutamil transferaz, karaciğer sağlığı hakkında bilgi vermektedir.
Posteroranterior akciğer grafisi olarak kısalttığımız PA akciğer grafisi; göğüs boşluğunun görüntülemesin ve değerlendirilmesi sürecinde en sık kullanılan yöntemdir.
Kan testi yaptırırken rutin parametrelerden biri olan trigliseridler; kalp ve damar hastalıkları başta olmak üzere, pek çok rahatsızlığın meydana gelişinde etkisi bulunabilir.
Kalp ve damar hastalıklarının tanısında kullanılan EKG, kalbin kasılması esnasında meydana gelen elektriksel aktivitenin grafiksel anlamda kayıt edilmesine olanak sağlar.