Bahar Aylarında Vücut Şişliği
Ödem neden gelişir?
Ödem, damar içinde dolaşmakta olan sıvıların damarların dışına çıkmasıyla ve doku arası ile cildin altında birikmesiyle gelişen bir durumdur. Günlük alınan su ve tuz miktarları; şişme ve ödem oluşumlarında oldukça etkilidir. Gözle fark edilir bir ödemin oluşması durumunda vücutta 3 litre kadar fazla sıvı birikmiş olduğu anlamına gelir. Böbreklerden suyun ve tuzun tutulumu, ödem gelişiminde büyük önem taşır. Meydana gelen ödemlerin bölgesel dağılımı, nedenleri hakkında bilgi verir. Bu nedenle öncelikle bu göz önünde bulundurulmalıdır.
1 gram tuzun 200 ml. sıvı birikmesine neden olabileceğini biliyor muydunuz?
İnsan vücudunun büyük bir kısmını içine alarak, vücudu kaplamasıyla sonuçlanan yumuşak doku şişme olayına sıvı birikimleri yol açar. Bacaklardaki ödemler uzun süre ayakta kalmayla bağlantılı olarak gelişebilir. Bu durumda akıllara fazla tuz tüketimi gelir. Çünkü, fazla alınan 1 gram tuz vücutta 200 ml sıvı birikimine neden olur. Kalp yetmezliğinde de her iki ayağın şişmesi erken bir belirtidir. Bu durumda akciğerlerde sıvı birikebilir ve nefes darlığına neden olabilir.
Sabah uyandığınızda göz çevrenizde meydana gelen şişlikler, özellikle böbrek hastalıklarını ve azaltılmış tuz atılımını akıllara getirir. Böbrek rahatsızlığı dışındaki ileri derecede karaciğer yetmezliği de bu tipi ödemlere sebebiyet verebilir. Özellikle protein kayıplarına neden olan nefrotik sendrom varlığında da yüz ve vücudun bazı diğer bölgelerinde şişme gözlemlenebilir.
Besinlerdeki tuz ve kimyasal madde miktarları da ödem oluşumlarında önemli bir faktördür. Normalde alınması gereken tuz miktarı; yaşa ve aktiviteye göre değişebilir; fakat aşırı tuz tüketilmesi durumunda, yeteri miktarda tuzun böbreklerden atılamaması halinde vücutta sıvı birikir. Ayak bileği, göz çevresi öncelikli olmak üzere bu yumuşak doku bölgelerinde şişlik meydana gelir. Bu riski artıran faktörler; hazır soslar, yapay tatlandırıcılar, baharatlı gıdalar, alkol, kafein içecekler öncelikli olarak sıralanabilir. Bazı ağrı kesici ilaç ve romatizma ilaçları da su ve tuz tutulumunu neden olarak ödeme yol açabilir. Hareketsizliğe bağlı lenf dolaşımı ve toplardamar dolaşımı azalabilir, bu durum özellikle kol ve bacaklarda ödem oluşturabilir.
Ödemler için doğru beslenme ve egzersizler önemli
Fazla tuz alımının engellenmesi, alkol alınmaması, hazır soslu gıdalardan kaçınılması, sigara ve kafeinden uzak durulması; ödemi azaltan en önemli unsurlardır. Başlıca tedavisi, bu alışkanlıklardan uzak kalmaktır. İlaç kullanımı gerekiyorsa; ağrı kesici ve romatizma gibi ilaçların dozu iyi bir şekilde ayarlanmalıdır. Eğer, hareketsizlik mevcut ise egzersiz takvimleri planlanmalı ve bu programa uyulmalıdır.
Kalp yetmezliği olan kişilerde tansiyon ve kalp atışlarının düzenlenmesi, idrar söken tedavi planı uygulanması birincil önceliktir. Hasta idrarını artar ise ödem azalmaya başlar; fakat bu ilaçların da yan etkileri kontrollü bir şekilde takip edilmelidir. Çünkü fazla idrar söktürücü kullanmak, aşırı tuz ve su kaybına neden olarak halsizlik, tansiyon düşüklüğü ve kalpte ritim bozukluklarına neden olabilir.
Benzer Yazılar
Dönemimizin en sinsi rahatsızlıklarından biri olan ve herhangi bir belirti seyretmeden ortaya çıkan böbrek yetmezliği hızlı bir şekilde yaygınlık göstermektedir.
Türk Nefroloji Derneği’nin yaptığı CREDIT çalışması; ülkemizdeki yetişkin bireylerin yaklaşık olarak %16’sında farklı seviyelerde kronik böbrek yetmezliğinin olduğunu ortaya koymuştur.
Hayır, asla satılamaz. Beyin ölümü gerçekleşen kişinin organlarının bağışlanması durumunda
Suyun yaşamımızdaki katkısı büyük. Öyle ki; su olmadan organlarımızın çalışabilmesi ve yaşamımızı devam ettirmemiz mümkün değil! Su, bizim vazgeçilmez yaşam gücümüz. Vücudumuzun yaklaşık yüzde 60’ını oluşturuyor ve her şeyin problemsiz bir şekilde çalışmasını sağlıyor.
Hastalarımız nakil olduktan sonraki ilk dönemlerde bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçları yüksek dozda almaları nedeniyle şekersiz
Gökhan Gülen (35) evli ve 2 çocuk babasıdır. İstanbul’da yaşayan Gülen’e, kronik böbrek yetmezliğinden dolayı hayat kurtaran bağış abisi Hakan Gülen’den (43) geldi.
Organ bağışındaki istatistikler, ülkemizde ve dünya genelinde oldukça yetersizdir.
İdrar Sıklığı, Yorgunluk, İştahsızlık! ‘Kronik Böbrek Hastası Mısınız?’