Ailelerin Bebek Gelişimi ile İlgili Bilmesi Gerekenler
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı / Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Serkan Atıcı, ailelerin bebek gelişimi ile ilgili bilmesi gerekenleri anlattı.
Geçtiğimiz aylarda ilk yılını geride bıraktığımız COVID-19 pandemisi tüm dünyada yaşamın hemen her alanını etkiledi. Özellikle bebek ve küçük çocuklarda gelişim takibinin de yapıldığı rutin doktor kontrolleri önemli olup, kimi zaman aksatıldı. Gelişim ile ilgili sorunların erken tespiti, gerekli önlemelerin alınması, bazı durumlarda tedavinin geciktirilmeden yapılması çocuğun sonraki hayatındaki karşılaşabileceği sağlık problemlerini de önlemiş olur. Bu açıdan çocukların hem bebeklik döneminde hem de hayatın diğer safhalarında sağlığı için ebeveynlerin bazı bilgileri bilmesi ve hekimler ile işbirliği içerisinde bebeklerinin düzenli takiplerini yaptırmaları gerekir.
Bebeğimin boyu kısa mı? Kilosu normal mi? Bebeğim çevremde gördüğüm aynı yaştaki bebeklere göre daha zayıf görünümde, acaba gelişim geriliği mi var? Ebeveynlerin merak ettiği benzer soruların cevaplarını ve bebek gelişiminde bilinmesi gereken bazı önemli noktaları aileler için hazırladık.
Her bebek kendine özeldir, kendince değerlendirilmelidir
Uzm. Dr. Serkan Atıcı, ‘’öncelikli bilinmesi gereken nokta her bebek kendine özel ve diğer bebeklerden farklıdır. Başta genetik yapısı olmak üzere, cinsiyet, doğum kilo ve boyları, doğum haftaları, anne-baba boyları, beslenme özellikleri, uyku düzenleri, geçirdiği hastalıklar, egzersizler ve bir takım çevresel faktörler gibi büyüme gelişmeyi etkileyen faktörler her bebek için farklıdır. Yani büyüme gelişme multifaktöriyel olup, çocuklardaki bu değişikliklere göre takvim yaşı aynı olsa da boy, kilo gibi gelişim parametreleri farklı olabilir. Bu açıdan bebek ya da çocukları benzer ay veya yaştaki bebek ve çocuklar ile kıyaslamak doğru değildir. Doğru olan ise bilimsel parametre ve önerilere göre değerlendirme yapmaktır’’ ifadesini kullandı.
Bebeklerin gelişimi anne karnında başlar. Gününde doğan bir bebek yaklaşık 3200-3300 gr olarak doğar. Doğumdan sonraki günlerde vücuttaki sıvının atılmasına bağlı olarak belli miktarda kilo kaybı yaşanabilir. Yaklaşık 10 gün sonra kaybettiği ağırlığı tekrar kazanır. İlk üç ayda ise haftada 150-250 gram, 3-6 ay arasında ise 100-120 gram alır. İlk aylarda günde ortalama 20-30 gram alması normaldir. 9-12 aylar arasında ise günde yaklaşık 10-12 gram almaya başlar. Bir yaşına geldiğinde bebeğin doğum kilosunun ortalama 3 katına, 2 yaşına geldiğinde ise yaklaşık 4 katına çıkması beklenir. 1-3 yaş aralığında ise kilonun ayda 250 gram olacak şekilde artması normaldir. Bu durumda yılda 2-2,5 kilo alabilirler.
Yeni doğmuş bir bebeğin boyu ise yaklaşık 50 santimetre kadardır. İlk üç ayda 8 cm, ikinci üç ayda da yine 8 cm daha bir uzama beklenir. Sonraki üç aylık dönemde yaklaşık 4 cm, diğer üç aylık dönemde de 4 cm daha uzama olur. Bir yaşına gelindiğinde doğum boyunun yaklaşık 1.5 katı olarak 75 cm boya ulaşması gerekir. Boy uzunluğu 1-2 yaş arasında toplam 10-12 cm, 2 yaştan 3 yaş sonuna kadar da yılda yaklaşık 7 cm kadar uzar.
Bebeğimin kilosu düşük (alt sınırın altında)
Kilo için en önemli faktörlerden biri beslenmedir. İlk 6 ay bebekler anne sütü ile beslenmelidir. Bu dönemde çeşitli nedenlerden dolayı anne sütü alamayan bebeklerde formül mamalar ile beslenme sağlanabilir. Altıncı ayda ise ek besinler başlanmalı, mümkünse 2 yaşına kadarda emzirilmelidir.
Özellikle 6 aydan küçük bebeklerde emzirme ile ilgili problemler gözden geçirilmelidir. Bunun yanında özellikle idrar yolu enfeksiyonu başta olmak üzere eşlik eden hastalık varlığı değerlendirilmelidir. İshal ya da kakada kan varlığı gibi sindirim ile ilgili parametreler gözden geçirilmelidir.
Daha büyük bebekler iştahsızlık problemi yaşayabilir, yemeklerde seçici davranabilirler. Bebekle inatlaşmadan yemek yemeyi eğlenceli hale dönüştürmek gerekmektedir. Yemeği eğlenceli hale dönüştürmek için, eğlenceli tabaklar hazırlanabilir. Tablet veya telefon eşliğinde yemek yedirmeye çalışmak en büyük yanlışlardandır. İştahsız bebeklere miktar olarak az olsa da kalori ve besin içeriği olarak zengin besleyici gıdalar vermek gerekir. Vitamin, mineral içeren şuruplar doktor önerisi olmadan başlanılmamalıdır.
Bebeğim kilolu (üst sınırın üstünde)
Bilimsel araştırmalar erişkinlerde görülen insülin direnci, diyabet, hipertansiyon, kalp hastalıkları, çeşitli kanser tipleri gibi bazı hastalıkların çocukluk dönemindeki yanlış beslenme alışkanlıkları ile ilgili olduğunu göstermiştir. Ebeveynlerin en büyük sorumluluklarından bir tanesi de çocuklarına sağlıklı beslenme alışkanlıklarını kazandırmaktır. Çocuklar çoğu konuda olduğu gibi bu konuda da aile üyelerini örnek aldığı için aile üyeleri çocuk için iyi bir rehber olmalıdırlar. Aile olarak tuzlu yemeklerden, fazla şeker tüketiminden, fastfood tarzı beslenmeden uzak durmak gerekir. Bebeğin ayına göre önerilen gıdaları tüketmesine dikkat etmek gerekir. Çizelgelerde ayına göre bebeğinizin kilosu üst sınırın üstünde ise gözlemleyerek sorunun nerede olduğunu çözmeye çalışın. Mama alan bebeklerde mama miktarı, mama verme sıklığı ve sulandırma işlemi gözden geçirilmelidir. Daha büyük çocuklarda yanlış gıda tüketimi, fazla gıda tüketimi vb. sebepler değerlendirilmelidir. Herhangi bir bulunamıyorsa uzman desteği almanız yerinde olacaktır. Bazı tetkikler yapılması gerekebilir. Bulunacak sebebe göre yaklaşımlarda da değişiklikler olabilir.
Benzer Yazılar
Alt ıslatma sorununda kalıtsal faktörler önemli nedeni oluşturmaktadır.
Çocuklarda sık sık görülen problemlerden biri iştahsızlıktır
Çocuklarda bazı nedenlerden dolayı gelişim bozuklukları görülebilmektedir
Çevremizde bulunan ve vücudumuzda alerjik reaksiyon oluşturan maddelere alerjen denilmektedir.
Çocuklarda bu ateşli döküntülü hastalıklar sık görülür ve birçoğunda etken virüslerdir. Ancak daha az sıklıkta olan bakteriyel nedenli döküntülü hastalıklar hayati risk taşır.
Dünya Sağlık Örgütü ilk 6 ay yalnızca anne sütü ile beslenmeyi, 6. aydan itibaren anne sütüyle birlikte tamamlayıcı beslenmeye başlanmasını önermektedir.
Kalp romatizması, üst solunum yollarında görülen hastalıklardan sonra eklemlerde oluşan
Birçok çocuk kış aylarının belli bir dönemini hastalanarak geçiriyor.
Kawasaki hastalığı, ilk kez 1967 yılında Japonya’da genç bir doktor, Tomisaku Kawasaki tarafından keşfedildi. Başta Japonya olmak üzere hastalık en sık Asya ülkelerinde görülmektedir.
Okan Üniversitesi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı doktorlarımız uyarıyor!